
Esas No: 2016/13211
Karar No: 2020/11298
Karar Tarihi: 23.11.2020
Danıştay 6. Daire 2016/13211 Esas 2020/11298 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/13211
Karar No : 2020/11298
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR): 1- …
2- …
3- …
4- … adına mirasçıları
´ I- … II- …
5- …
6- …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: …İli, … Mevkii, … ada, … parsel, … ada, … parsel ve … ada … parsel sayılı taşınmazları kapsayan … ili, … İlçesi, … Mahalleri ve civarına ilişkin 1/25000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliğinin ve 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planının onaylanmasına dair Diyarbakır Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararına yapılan itirazın reddine ilişkin Diyarbakır Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; dosyada yer alan bilgi ve belgeler ile yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelmesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden; dava konusu planlarla uyuşmazlığa konu taşınmazlara ilişkin fonksiyon değişkiliğinin yapılmadığı, alt üst ölçekli planların birbirine uygun olduğu, dava konusu parsel kent merkezinde bulunmakla birlikte, … Nehri kıyısına yakın ve engebeli olduğundan yapılaşmanın çok sınırlı olduğu, taşınmazın jeolojik olarak sakıncalı yerde bulunması nedeniyle yapılaşma imkanının bulunmadığı, yeşil alan-park kullanımının yerinde olduğu, dolayısıyla dava konusu işlemin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Temyiz edilen kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dava dosyasının incelenmesinden; davacıların … İli, … Mevkii, … ada, … parsel, … ada, …parsel ve … ada … parsel sayılı taşınmazların malikleri oldukları, belediye meclisinin 16.01.2014 tarihli, 35 sayılı kararı ile … ili, … ilçesi, …-… Mahalleleri ve civarının kapsayan 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planı ve 1/5.000 ölçekli revizyon imar planı değişikliği yapıldığı, anılan değişiklik ile davacıların parsellerinin yeşil alan olarak planlandığı, davacıların askı süresi içinde plana itiraz ettikleri, davalı idarenin … tarihli, … sayılı kararı ile itirazın reddolunduğu, bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı görülmüştür.
İLGİLİ MEVZUAT:
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun “İdare ve Vergi Mahkemelerinin oluşumu” başlıklı 4. maddesinde, idare ve vergi mahkemelerinde birer başkan ve yeteri kadar üye bulunacağı; Mahkeme kurullarının, başkan ile iki üyeden oluşacağı; başkanın yokluğunda kıdemli üyenin başkana vekillik edeceği hükmü yer almaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “Kapsam ve Nitelik” başlıklı 1. maddesinin 2. fıkrasında; Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinde yazılı yargılama usulünün uygulanacağı ve incelemenin evrak üzerinden yapılacağı; “Davaların Karara Bağlanması” başlıklı 22. maddesinde, konular aydınlandığında meselelerin sırasıyla oya konulacağı ve karara bağlanacağı, 15. maddede sayılan sebeplerden biri ile veya yargılama usullerine ilişkin meselelerde azınlıkta kalanların işin esası hakkında da oylarını kullanacakları ve azınlıkta kalanların görüşlerinin kararların altına yazılacağı, “Tutanaklar” başlıklı 23. maddesinde, her dava dosyası için görüşmelere katılan başkan ve üyelerin, Danıştay’da düşünce veren savcının, tetkik hakiminin ve tarafların ad ve soyadlarını, incelenen dosya numarasını, kısaca dava konusunu ve verilen kararın neticesini, çoğunlukta ve azınlıkta bulunanları gösteren bir tutanak düzenleneceği, bu tutanakların görüşmelere katılanlar tarafından aynı toplantıda imzalanacağı ve dosyalarında saklanacağı, “Kararlarda bulunacak hususlar” başlıklı 24. maddesinin (h) bendinde, kararlarda kararı veren mahkeme başkan ve üyelerinin veya hakiminin ad ve soyadları ve imzaları ve varsa karşı oylarının belirtileceği hükme bağlanmıştır.
5070 sayılı Elektronik İmza Kanununun “Güvenli Elektronik İmza” başlıklı 4. maddesinde, güvenli elektronik imzanın; a)Münhasıran imza sahibine bağlı olan, b)Sadece imza sahibinin tasarrufunda bulunan güvenli elektronik imza oluşturma aracı ile oluşturulan, c)Nitelikli elektronik sertifikaya dayanarak imza sahibinin kimliğinin tespitini sağlayan, d)İmzalanmış elektronik veride sonradan herhangi bir değişiklik yapılıp yapılmadığının tespitini sağlayan elektronik imza olduğu kurala bağlanmış olup, “Güvenli elektronik imzanın hukuki sonucu ve uygulama alanı” başlıklı 5. maddesinin birinci fıkrası da güvenli elektronik imzanın, elle atılan imza ile aynı hukuki sonucu doğuracağı kuralına yer vermiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda anılan maddelerin birlikte değerlendirilmesinden, üç kişi ile yapılacak olan toplantıda kararın oluşabilmesi için en az iki üyenin aynı yönde oy kullanması ve varsa karşı oy kullanan üyenin belirtilmesi ve kararda imzası bulunması gereken başkan ve üyelerin, kararın verildiği toplantıya katılan ve bu toplantıda düzenlenen tutanakta imzası bulunan başkan ve üyeler olması ve tutanakların aynı toplantıda imzalanması gerektiği anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulunun … tarihli, … sayılı yazısı gerekçe gösterilerek 21.07.2016 tarihinde mahkeme tarafından görevden uzaklaştırılan hakimlerin katıldığı heyetler tarafından karar verilmiş ancak uzaklaştırılan hakime havaleli olduğundan mahkeme kararının kanunen öngörülen sürede yazılmasının mümkün olmadığından bahisle anılan nitelikte kararların mahkemede görevli diğer hakimlerce yazılması ve imzalanması için tutanak düzenlendiği, bu tutanakta alınan karar doğrultusunda … tarihli, E:…, K:… sayılı karara ilişkin görüşme tutanağının fiziki nüshasının üye … tarafından imzalanmadığı, UYAP sisteminde kayıtlı görüşme tutanağında yapılan incelemede, üye …'ın elektronik imzasının bulunmadığı, üye …'in görüşme tutanağında yer almadığı halde görüşme tutanağında elektronik imzasının bulunduğunun görüldüğü, mahkeme kararının fiziki nüshasının Başkan …, üye … tarafından imzalanmadığı, UYAP sisteminde kayıtlı mahkeme kararında yapılan incelemede, üye …'ın mahkeme kararında elektronik imzasının bulunmadığı ve üye …'in görüşme tutanağında yer almadığı halde mahkeme kararında elektronik imzasının bulunduğu görülmüştür.
Bu durumda, 2577 sayılı Kanunun öngördüğü usule uyulmaksızın alınan temyize konu kararda hukuka uyarlık bulunmadığı açık olup uyuşmazlık hakkında İdare Mahkemesince yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 23/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.