Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/1427 Esas 2022/1984 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Sahte belge düzenleme, sahte belge kullanma
HÜKÜMLER : Düşme, beraat

A) "2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte belge kullanma", 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme" suçlarından verilen düşme hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığa yüklenen “2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte belge kullanma” suçları bakımından, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 367. maddesi uyarınca dava şartı olan mütalaa verilmediğinden; sanığa yüklenen “2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçu bakımından ise Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesinde öngörülen olağan dava zamanaşımının, en aleyhe kabulle 31.12.2009 olan suç tarihinden iddianamenin düzenlendiği tarihe kadar gerçekleştiğinden sanık hakkındaki kamu davalarının düşmesine karar verilmesi gerektiği Mahkemece gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış olmakla; katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,
B) "2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme" suçundan verilen düşme, "25.12.2010-31.12.2010 tarihleri arasında sahte fatura düzenleme" suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Mükellefin 2010 yılında Ocak ve Şubat aylarında matrahlı KDV beyannamesi vermesi, karşı Ba bildirimlerine göre mükelleften 2010 yılı Ocak ve Şubat döneminde mal ve hizmet satın aldıklarını beyan eden mükelleflerin olduğunun tespiti karşısında, suç tarihinin en aleyhe kabulle "28.02.2010" olduğu belirlenerek yapılan incelemede:
Aynı takvim yılı içerisinde gerçekleşen sahte fatura düzenleme eylemleri yönünden iki ayrı karar verilemeyeceği gözetilmeden, yargılamaya devamla düşme ve beraat hükümleri kurulması, yasaya aykırı ise de, zamanaşımının olumsuz muhakeme şartı olarak kovuşturmaya engel olduğunun anlaşılması karşısında;
Sanığa yüklenen “2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesinde öngörülen olağan dava zamanaşımının, suç tarihinden iddianamenin düzenlendiği 25.12.2018 tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden, yargılamaya devamla hükümler kurulması, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağan dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 10.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.