11. Hukuk Dairesi 2014/3879 E. , 2015/1752 K.
"İçtihat Metni"ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14/11/2013 tarih ve 2011/488-2013/295 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 10/02/2015 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, davalı şirketin müvekkili şirketin acentesi diğer davalının da bu sözleşmenin müşterek borçlu müteselsil kefili olduğunu, tahsil edilen primlerin müvekkiline intikal ettirilmediğini, tahsiline yönelik başlatılan takibin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı şirket vekili,ipoteğe ilişkin takip sonuçlanmadan adi takip yoluna başvurulamayacağını, müvekkilinin borcunun bulunmadığını, sözleşmenin davacı tarafça haksız bir biçimde feshedildiğini, müvekkiline komisyon alacağının ödenmediği gibi kendisine ait olmayan borcun da müvekkiline yansıtıldığını savunarak, davanın zamanaşımı ve esas yönünden reddini istemiştir.
Asıl davada diğer davalı vekili, davanın yetki, husumet ve esas yönünden reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, davacının sunduğu acentelik sözleşmesinde acentenın davalı şirket olduğu, diğer davalının da müşterek ve müteselsil borçlu olarak imzasının bulunduğu, sözleşmedeki yetki şartı gereğince davalı tarafın yetki yönündeki itirazlarının yerinde olmadığı, ödenmemiş prim alacağının 356.316,84 TL olduğu, ancak davacının işbu dava dosyasında sadece takibe yapılan 280.065,16 TL"yi dava konusu ettiği, alacağın likit olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, esasen hesap kat ihtarının tebliği ile davacı alacağının muaccel olmasına göre, davalılar vekilinin davalı şirkete ilişen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Aynı vekilinin davalılardan ...’na ilişen temyiz itirazlarına gelince; Dava davalı acentenin tahsil ettiği prim tutarlarını ödemediği iddiasına dayalı tahsiline yönelik başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacı vekili bu davalıya karşı davasını sözleşmesinin müşterek borçlu müteselsil kefili olduğu iddiasıyla yöneltmiş olup, bu davalı vekili sözleşmedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını savunmuş, sözleşmedeki imzanın davalı Mustafa’nın eli ürünü olduğu Adli Tıp Kurumu Başkanlığı raporu ile belirlenmiş olmasına rağmen davalılar vekilinin sunduğu özel raporda ise sözleşmedeki imzanın anılanın eli ürünü olmadığı saptanmıştır.
Bu durumda mahkemece, yukarıda belirtilen raporlar arasındaki açık çelişki giderilmeden ve üstelik Adli Tıp Kurumu Başkanlığı raporuna itibar edilme nedenleri de denetime elverişli bir şekilde gösterilmeden karar verilmesi eksik incelemeye dayalı olup doğru görülmemiş, kararın anılan davalı yararına bozulması gerekmiştir.
3-Bozma neden ve şekline göre davalılardan ... vekilinin bu davalıya ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin davalı şirkete ilişen tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, aynı vekilinin davalılardan ...’na ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, anılan davalı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenle davalılardan ... vekilinin bu davalıya ilişkin Diğer temyiz temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ..."na verilmesine, alınmadığı anlaşılan 19.131,25 TL temyiz ilam harcının davalı şirket"ten alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı ..."na iadesine, 12/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.