Esas No: 2016/18725
Karar No: 2020/5356
Karar Tarihi: 23.11.2020
Danıştay 5. Daire 2016/18725 Esas 2020/5356 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/18725
Karar No : 2020/5356
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Müdürlüğü / …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
İSTEMİN KONUSU : …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Yalova İl Emniyet Müdürlüğünde 4. sınıf emniyet müdürü rütbesinde görev yapan davacının, bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine ilişkin 2011 yılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali ile bu karar nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine ve parasal haklarının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Onikinci Dairesinin 28/05/2013 tarih ve E:2012/1457, K:2013/4469 sayılı bozma kararına uyan … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davacının bir üst rütbeye terfi ettirilmesi yönünden kıdemi yerinde olmakla birlikte, emniyet hizmetinin özelliği ve gereklerine uygun olarak, kıdemin yanı sıra, geçmiş hizmetleri sırasında almış olduğu adli ve idari cezalara dayanak olan tüm eylemlerinin de liyakat değerlendirilmesinde dikkate alınması gerektiği, davacının adli ve idari cezalarının bulunduğu, Emniyet Teşkilatı içerisinde önemli bir yer işgal eden 3. sınıf emniyet müdürlerinin konumu ve kadro sayısının sınırlı olması nedeniyle; kıdem ve liyakatı uygun olan 4. sınıf emniyet müdürlerinin tamamının 3. sınıf emniyet müdürlüğüne terfisinin mümkün olmadığı, 3201 sayılı Kanun'un 55. maddesi ile idareye, kişileri kıdem ve liyakate göre değerlendirmeye tabi tutarak terfi ettirirken kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlı olarak takdir yetkisi tanınmış olduğu hususları birlikte dikkate alındığında, dava konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı; öte yandan davacının önceki rütbelerinde geçirdiği soruşturmalar, aldığı disiplin cezaları ve hakkında yapılan adli takibatların önceki terfilerinde terfisine engel görülmeyerek terfisinin yapıldığı, ancak bulunduğu rütbeden bir üst rütbeye terfisi incelenirken bu hususların tekrar irdelenerek terfi etmemesine sebep gösterilmesinin hukuken kabul edilebilir olmadığı iddia edilmiş ise de, Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmelik'in 4. maddesinde ''liyakat'', personelin sadece bulunduğu rütbede değil, "... geçmiş hizmetlerinde almış olduğu cezalar ve geçirdiği soruşturmaların niteliğine göre belirlenecek terfi yeterliliği" olarak tanımlandığından, değerlendirme kurulunca terfi edecek personel belirlenirken geçmiş hizmetleri sırasında geçirdiği soruşturmaların ve aldığı cezaların da liyakat değerlendirilmesinde dikkate alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı; kaldı ki Emniyet Teşkilatında rütbeler yükseldikçe kadro sayısının azaldığı, dolasıyla üst rütbeye terfi ettikçe personelin görev yapabileceği unvanlar azalmasına karşın yetki ve sorumluluğu arttığından daha üst rütbelere terfi edecek personel belirlenirken daha titiz bir seçim yapılmasının hizmet gereği olduğu hususları göz önüne alındığında, bir personelin, kadro sayısı fazla olan emniyet amirliği rütbesine terfi ettirilmesine engel olarak görülmeyen bir soruşturma veya cezasının, kadro sayısı daha az olan 3. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirilmesine engel olarak görülmesinde kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; hakkında verilen disiplin cezasının bir önceki terfi döneminde değerlendirildiği, kendisinden daha düşük kıdem sırasında bulunan ve disiplin cezası olan kişilerin terfi ettirildiği, bir üst rütbeye terfi etmek için gerekli kıdem ve liyakate sahip olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından; dava konusu işlemde mevzuata aykırı bir husus bulunmadığı gibi, dilekçede ileri sürülen hususların 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Emniyet Genel Müdürlüğünce düzenlenen 31/12/2011 Tarihine Kadar Bulunduğu Rütbedeki Zorunlu Çalışma Süresini Tamamlayan 4. Sınıf Emniyet Müdürü Listesi'ne göre, 2011 yılı terfi döneminde, bir üst rütbeye terfi durumu görüşülmek üzere değerlendirmeye alınan 663 adet 4. sınıf emniyet müdürünün 623'ünün terfi ettirilmesine karar verilmiş, listede 349. sırada bulunan, bekleme süresi içerisindeki yıllara ait sicil notu ortalaması 96,30 olan ve 14 maaş taltifi ile 11 takdirnamesi bulunan davacı hakkında ise "terfi etmez" kararı verilmiştir.
Bunun üzerine, davacının bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine ilişkin 2011 yılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali ile bu karar nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine ve parasal haklarının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan 55. maddesinde; terfilerin kıdem ve liyakata göre yapılacağı, her bir rütbe için belirlenen zorunlu bekleme süreleri sonunda bir üst rütbeye terfi edebilmek için bekleme süresi kadar olumlu sicil alınması ve bir üst rütbede boş kadro bulunması gerektiği; kıdem sırasının her yıl duyurulacağı; polis amirlerinin bir üst rütbeye terfiinde bu rütbedeki fiili çalışma süresinin esas alınacağı ve kıdem sırasının tesbitinde bulunulan rütbeye terfi tarihinin esas alınacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun'a dayanılarak 10/08/2001 tarih ve 24489 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmelik'in 9. maddesinde, polis amirlerinin rütbelere terfilerinin aynı Yönetmelik'in 11. maddesinde belirtilen şartları taşımak kaydıyla kıdem ve liyakata göre yapılacağı; 11. maddesinde, polis amirlerinin bir üst rütbeye yükselmesi için, üst rütbede boş kadro bulunmasının, bulunduğu rütbede 10. maddede gösterilen bekleme süresi kadar fiilen çalışmış olmanın ve bekleme süresi içerisinde, zorunlu en az bekleme süresi kadar olumlu sicil almış olmanın gerektiği; 15. maddesinde, kıdemin tespitinde, polis amirlerinin bulundukları rütbeye atandıkları tarih ve rütbe terfiinde değerlendirilen çalışma sürelerinin esas alınacağı; 16. maddesinde, kıdem sırasının tespitinde; bulunulan rütbeye atanma tarihi önce olanın, aynı tarihte terfi edenlerden, bulundukları rütbedeki zorunlu en az bekleme sürelerinde almış oldukları son üç yıl sicil notlarının ortalaması yüksek olanın, sicil notlarının eşitliği halinde bulunduğu rütbede ödül ve takdirnamesi fazla olanın, ödül ve takdirnamelerin sayıca eşitliği halinde ise sicil numarası daha küçük olanın, diğerine göre daha kıdemli sayılacağı; 24. ve 25. maddelerinde ise, Merkez veya Yüksek Değerlendirme Kurullarının, terfi edecek personel hakkında; bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, adli mercilerce verilen kararlar ve bu kararlara dayanak olan fiillerini, bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, disiplin kurullarınca verilen disiplin cezalarını veya soruşturma bilgilerini ve bu soruşturmalara dayanak olan fiil ve hareketlerini, sicil, ödül ve takdirname bilgilerini, meslek içerisindeki bilgi, beceri ve davranışlarını değerlendirerek edinecekleri kanaate göre oy çokluğu ile karar verecekleri kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen Kanun ve Yönetmelik kurallarının birlikte değerlendirilmesinden; bir amirin bir üst rütbeye terfi ettirilip ettirilemeyeceği konusundaki temel iki ölçütün, kıdem ve liyakat olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, bir terfi döneminde terfi etmeyi hak eden amirlerin kıdemlerine göre sıralanmasından sonra, belirlenen sıralamaya göre her birinin liyakat yönünden değerlendirilmesi, liyakat yönünden yeterli görülenlerin terfi ettirilmesi, yeterli görülmeyenlerin ise terfi ettirilmemesi gerekmektedir. Liyakatin yerinde olup olmadığının değerlendirilmesinde ise; personelin aldığı sicil, ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmişte alınmış cezalar, geçirilen ve devam eden soruşturmaların niteliği bir bütün olarak dikkate alınmalıdır.
İdare Mahkemesince, her ne kadar 3 günlük aylık kesimi cezasına ve … Asliye Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile verilen ''hükmün açıklanmasının geri bırakılması'' kararına konu fiillerin niteliği gereği, yapılan liyakat değerlendirmesi sonucunda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık görülmediği belirtilmiş ise de, söz konusu fiillerin davacının bulunduğu rütbede değil, emniyet amiri rütbesinde iken gerçekleştirildiği ve 4. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfisinde değerlendirmeye alındığından, söz konusu cezaların davacının her terfi döneminde sürekli olarak değerlendirmeye alınmasının davacının bir fiilden ötürü birçok kez cezalandırılması anlamına geleceği ve bu durumun hakkaniyete aykırı olacağı açıktır.
Uyuşmazlıkta, terfi incelemesine tabi tutulan personelin yer aldığı listenin 349. sırasında bulunan davacının, bulunduğu rütbede disiplin cezasının bulunmadığı, terfiye esas sicil notu ortalaması çok iyi olan davacıdan kıdemsiz ve disiplin cezası olan kişilerin 3. sınıf emniyet müdürlüğü kadrosuna terfi ettiği, davalı idarece davacının liyakat yönünden yetersiz olduğuna dair başkaca somut bir bilgi ve belge sunulamadığı anlaşıldığından, davalı idarece liyakat değerlendirmesinde dikkate alınması gereken ölçütlerin, terfiye aday personel yönünden eşit, objektif ve istikrarlı bir şekilde uygulanmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, davacının bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine ilişkin işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Bu itibarla, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 23/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.