Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/812 Esas 2010/1584 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/812
Karar No: 2010/1584
Karar Tarihi: 16.02.2010

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/812 Esas 2010/1584 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2010/812 E.  ,  2010/1584 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.04.2004 gününde ve müdahil tarafından 24.05.2005 verilen dilekçeler ile tapu iptali mera olarak sınırlandırma ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacı köy tüzel kişiliği tarafından açılan davanın reddine, Hazinenin isteminin kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 12.07.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Genel Müdürlüğü ve Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _K A R A R_

    Davacı köy tüzel kişiliği, ... Köyü 148 ada 1 ila 42 parsel numaralı taşınmazların köy merası olduğu gerekçesi ile tapu kayıtlarının iptali ile mera olarak sınırlandırılması isteğinde bulunmuştur.
    Davaya asli müdahil olarak katılan Hazine 148 ada 3, 8, 10, 11, 12, 13, 14, 16, 17, 18, 20, 23 ve 24 sayılı parsellerin yayla olduğunu belirterek Hazine adına tescili isteğinde bulunmuştur.
    Davalı, taşınmazların vakfın özel mülkiyetinde olduğunu savunmuş, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davacının isteminin reddine, müdahil Hazinenin davasının kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
    Hükmü Hazine vekili ile davalı ... Genel Müdürlüğü vekili temyiz etmiştir.
    Davacı ve müdahil davacının istemi mera ve yayla iddiasına dayalı tapu iptal ve sınırlandırma tescil isteğine ilişkindir.
    Hüküm tarihinden sonra 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 sayılı kanununun 2. maddesi hükmünce 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3. fıkrasına " bu hüküm iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahi tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır" cümlesi eklenmiştir. Aynı yasanın 3. maddesi ile de 3402 sayılı Kadastro Yasasının geçici 10. madde eklenerek bu madde hükmü ile de az yukarıya metni alınan 12/3. maddesinin son cümlesi hükmünün yürürlük tarihi olan 14.03.2009 tarihinden önce açılan ve henüz kesin hükme bağlanmamış olan davalarda da uygulanacağı öngörülmüştür.
    Getirilen yasal değişiklik, yargı yoluna başvurmada hak düşürücü sürenin yeniden düzenlenmesine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında gözönünde tutulması gereken zorunlu hükümlerdendir.
    Eldeki davada; dosyaya getirtilen kayıtlara göre dava konusu parsellere ilişkin tutanaklar 09.08.1994 tarihinde kesinleşmiştir. Dava, 30.09.2004 tarihinde açılmış, Hazine davaya 24.05.2005 tarihinde müdahil olarak katılmış olup on yıllık hak düşürücü süreden sonra açılan davanın (temyiz eden Hazinenin isteminin) bu nedenle reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 16.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.