10. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/20935 Karar No: 2010/4683 Karar Tarihi: 01.04.2010
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2008/20935 Esas 2010/4683 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2008/20935 E. , 2010/4683 K.
"İçtihat Metni"
.....
Dava, 05.12.1996 tarihinden itibaren devam eden 506 sayılı Kanuna tabi sigortalılık hizmetlerini iptal eden Kurum işleminin iptali ile, 506 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılığının 05.12.1996 tarihinden itibaren devam ettiğinin kabulü istemine ilişkindir. Mahkemece; ilamında belirtildiği şekilde, davanın kısmen kabulü ile, 08.01.1996 tarihinde başlayan 506 sayılı Kanuna tabi sigortalılığına öncelik tanınarak, davalı Kurumca iptal edilen sigortalı hizmetlerinin geçerli sayılması gerektiğinin tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacının talebe konu tarihlerde, limited şirket ortaklığı nedeni ile devam eden 1479 sayılı kanuna tabi sigortalılığı bulunmakta olup; davacı, ortağı olduğu limited şirkette geçen çalışmalarının 506 sayılı kanuna tabi olduğunun tespitini talep etmektedir. 1479 sayılı kanun 24. maddesi uyarınca limited şirket ortakları 1479 sayılı kanun kapsamında zorunlu sigortalı olup, Dairemiz yerleşmiş görüşlerine göre de, kural olarak limited şirket ortakları az sayıda olmaları nedeniyle kendi işini yapan kimse konumunda oldukları için, 1479 sayılı Kanuna tabi zorunlu sigortalı sayılırlar. Başka bir deyişle bunların ortağı oldukları limited Şirketteki çalışmaları hizmet akdine göre değildir. Bu kuralın istisnasını, limited şirket ortağının, başka işyerlerinde hizmet akdine göre çalışması oluşturmaktadır. Dosya içinde mevcut delillerden işveren limited şirketin çok az sayıda ortağı olduğu, ortaklardan birisinin de 16.10.1996 tarihinden sonraki dönemde davacı olduğu, davacının şirketteki hisselerini 25.12.2005 tarihli noterde düzenlenen senetle devrettiği, şirket ortaklığı süresince davacının kendi işini yapan kişi konumunda olduğu ve çalışmasının hizmet akdine değil, vekalet akdine dayalı olduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan maddi ve hukuki gerekçelerle, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
./..
-2-
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.