16. Hukuk Dairesi 2019/5066 E. , 2021/727 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ... ve arkadaşları, ...,... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemenin önceki tarihli davanın kabulüne ilişkin hükmü, Dairemizin 18.09.2017 tarih 2015-15723 Esas, 2017-5393 Karar sayılı ilamı ile, " yasal ilanlar yapılmaksızın esas hakkında hüküm kurulmasının isabetsizliğine " değinilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 17.04.2015 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 87.27 metrekarelik kısmın tespit dışı bırakılma işleminin iptali ile 127 ada 10 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle davacı ... adına, aynı raporda (B) harfi ile gösterilen 66.07 metrekarelik kısmın tespit dışı bırakılma işleminin iptali ile 127 ada 11 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle davacılar ... mirasçıları adına veraset ilamındaki payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar Hazine temsilcisi ile ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. TMK"nın 713/3. maddesi uyarınca, bu nitelikteki davalarda Hazinenin yanında ilgili Kamu Tüzel Kişiliklerine husumet yöneltilmesi zorunlu olup, yasal hasım konumundaki tüzel kişiler davaya dahil edilmeden yargılamaya devamla hüküm kurulması hukuken mümkün değildir. Somut olayda dava, Hazine ve Akkışla Belediye Belediye Başkanlığına husumet yöneltilerek açılmış olup, karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun"un 1. maddesi gereğince, çekişmeli taşınmaz bölümünün bulunduğu Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin sınırları il mülki sınırları olarak belirlendiğinden, davada ilgili kamu tüzel kişisi olarak yer alması gereken Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı" na dava yöneltilmeksizin, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Her ne kadar önceki bozma ilamında bu husus bozma nedeni yapılmamış ise de, taraf teşkilinin sağlanması kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olduğundan, bu konuda taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluştuğundan söz edilemez.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle davacıya, davasını ilgili kamu tüzel kişiliği olarak davada taraf olarak yer alması gereken Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı"na yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı, bu yolla taraf teşkilinin sağlanması halinde, anılan Büyükşehir Belediyesinden savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı ve bundan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu husus gözardı edilerek, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan davanın esasına ilişkin hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları anılan sebeplerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ..."ye iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.