1. Ceza Dairesi Esas No: 2010/6504 Karar No: 2012/2548 Karar Tarihi: 04.04.2012
Kasten öldürmeye teşebbüs - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2010/6504 Esas 2012/2548 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Nevşehir Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda sanık Savaş'ın kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul edilmiş ve takdiri indirim sebepleri dikkate alınarak ceza verilmiştir. Ancak, kararda hukuka aykırılık sebepleri bulunduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur. Cezayı belirlerken tedavi raporu alınmadığı ve sanık lehine haksız tahrik mevcudiyetinin tartışılmadığı belirtilmiştir. 5237 sayılı TCK'nun 35. maddesi uygulama sırasında tedavi raporunun alınmamasının bir hukuk ihlali olduğu belirtilirken, sanık lehine haksız tahrik mevcudiyetinin de karara yansıtılması gerektiği ifade edilmiştir. Kararda 5237 sayılı TCK'nun 35. maddesi ve haksız tahrik hükümlerine yer verilmiştir.
1. Ceza Dairesi 2010/6504 E. , 2012/2548 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No: 1/B - 2010/232548 MAHKEMESİ : Nevşehir Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ ve NO : 18/03/2010, 2009/234 (E) ve 2010/56 (K) SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Savaş"ın kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin suç niteliğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; Ancak; a) 5237 sayılı TCK.nun 35. maddesi uygulaması yapılırken cezanın belirlenmesinde etkili olacak olan, duyu veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması ya da yitirilmesi hususunda şahsın tedavisi tamamlandıktan sonra alınması gereken rapor aldırılmadan eksik inceleme yapılarak karar verilmiş olması, b) Sanığın aşamalardaki savunmalarında, olaydan önce anne ve babasının mağdur Mehmet tarafından dövüldüğünü, bu nedenle haksız tahrik altında söz konusu eylemi gerçekleştirdiğini ileri sürmüş olması karşısında savunmaya esas teşkil eden bu hususun, sanık lehine haksız tahrik meydana getirip getirmediğinin mevcut delillerle birlikte Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde tartışılıp değerlendirilmesi gerektiği düşünülmeyerek yazılı şekilde yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması; Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükme yönelik aleyhe temyiz bulunmadığından CMUK.nun 326/son maddesi gereğince ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), sanığa verilen ceza miktarı ile tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak tahliye talebinin reddine, 04.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.