Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/21651
Karar No: 2010/4564
Karar Tarihi: 30.03.2010

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2008/21651 Esas 2010/4564 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2008/21651 E.  ,  2010/4564 K.

    "İçtihat Metni"

    ......

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı ve davalılardan ... Başkanlığı avukatları tarafından yasal süresinde temyiz edildiği, sonrasında davalılardan ...... vekilinin verdiği dilekçe ile temyiz isteminden "sarfınazar" ettiğini bildirdiği, ne var ki, dosyaya sunulan vekaletnamesinde temyizden vazgeçme yetkisinin kendisine tanınmadığının, ayrıca bu konuda davalı ...... Başkanlığınca verilmiş bir talimatında bulunmadığının anlaşılmış olması karşısında, davalı .... Başkanlığı vekilinin temyiz dilekçesi de dikkate alınarak, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtların okunması üzerine işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davacı, davalılardan ..... bağlı olup, .......1999 – 2000 yılları arasında ek ders ücreti karşılığı öğretmen olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, davacının çalıştığını iddia ettiği dönemler itibariyle beş yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
    Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1. maddesi uyarınca uygulama alanı bulan mülga 506 sayılı Kanunun 79. maddesidir. Anılan maddenin 10. fıkrası (eski 8) hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen veya Kurumca tespit edilemeyen çalışmaların, sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesi amacıyla açılacak davaların, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içinde açılması gerekir. 506 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte beş yıl olan hak düşürücü süre 09.07.1987 tarihinde yürürlüğe giren 3395 sayılı Kanunla on yıla çıkarılmış, ancak 07.06.1994 tarihinde yürürlüğe giren 3995 sayılı Kanunla tekrar beş yıla indirilmiştir.
    ......
    Söz konusu hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında -aynı işverenin değişik işyerlerinde dahi olsa- kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez.
    Hak düşürücü sürenin geçip geçmediğine ilişkin değerlendirmede, işyerinin bir kamu kuruluşu olup olmadığı önem taşımaz. Ancak, hizmetlerin geçtiği ileri sürülen işyerinin bir kamu kuruluşu olması durumunda; kamu kurumunda çalışanların hizmetlerinin kayıtlara geçirilmesi ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılması asıl olduğundan, işveren kamu kurumu tarafından düzenlenen resmi kayıt ve belgelerle davacıdan sigorta primi kesintisi yapılmış olduğunun anlaşılması halinde, söz konusu belgelerin ve kesilen primlerin Kuruma ...... intikal ettirilmemiş olsa bile, artık hak düşürücü süre uygulanmamalıdır. (HGK; 16.06.2008 gün ve 2008/21-429 E. – 2008/437 K.)
    Somut olayda; davaya konu döneme ilişkin, davacının hizmetlerini bildirir işe giriş bildirgesi ya da dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerden herhangi birinin davalı Kuruma verilmediği, davacı çalışmalarının Kurum tarafından tespit de edilemediği ve işyerlerinin kamu kuruluşu niteliğinde olduğu sabittir. Davaya konu çalışmaların geçtiği iddia edilen İlköğretim Okulları davacının bir kısım çalışmalarının bulunduğunu bildirmiş ise de; davacıya yapılan ödemelerden herhangi bir prim kesintisi yapılıp yapılmadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bu nedenle mahkemece, davacıya yapılan ödemlere ilişkin tüm bordro ve belgeler getirtilerek, davaya konu dönemlerde prim kesintisi yapılıp yapılmadığı yöntemince araştırılmak suretiyle, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yapılması ve elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı ve davalılardan ......vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 30.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
    ......

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi