Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/271
Karar No: 2010/1570
Karar Tarihi: 15.02.2010

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/271 Esas 2010/1570 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2010/271 E.  ,  2010/1570 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 30.07.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında yüzölçüm miktarının düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.10.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar, 557 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün planemetre haritasında 10500 m2 olarak gösterilmesine rağmen tapuda 6400 m2 yazıldığını, 27.12.1985 tarihinde ... tarafından kamulaştırma yapılması nedeniyle taşınmazın 904, 905, 906 ve 907 sayılı parsellere ayrıldığını, bunlardan 904 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 8941 m2 olması gerekirken 4841 m2 olarak kaydedildiğini, 3402 sayılı Yasanın 41. maddesine göre düzeltme talebinde bulunduklarını ancak hatanın hükmen düzeltilebileceğinin belirtildiğini ileri sürerek kayıt miktarının düzeltilmesini talep etmişlerdir.
    Davalı idare, davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir.
    Dava, 5520 Sayılı Kanunla değişik Tapu Kanununun 31. maddesi uyarınca, tapu kaydındaki yüzölçümü miktarının düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
    5520 Sayılı Kanunla değişik Tapu Kanununun 31.maddesine göre taşınmaz malların yüzölçümü tapu sicilinde yazılı miktardan fazla olduğu hallerde bu fazlalığın bitişik araziye elatmaktan ileri gelmediği ve sınırlarında bir değişiklik olmadığı mahkemece tespit edildiği takdirde, taşınmazın gerçek yüzölçümünün tapu siciline yazılmasına karar verilir.
    Bu tür davalarda;
    1-Taşınmazın yüzölçümü miktarının daha önce açılan bir dava sonucu değiştirilmiş olmaması,
    2-Taşınmazın tapu kaydının tüm geldileri ile birlikte getirtilmesi, ilk tesis tapusu esas tutularak, tedavülleri ile birlikte uygulanarak taşınmazın sınırlarının saptanması,
    3-Taşınmazın Türk Medeni Kanununun 719. maddesi uyarınca fenni esaslara uygun olarak düzenlenen, gerçek duruma ters düşmeyen bir haritası mevcut olup olmadığının da araştırılması, geçerli bir harita varsa tapunun kapsamına giren taşınmazın yüzölçümünün belirlenmesinde sınırlara değil haritaya itibar edilmesi,
    4-Komşu taşınmaz maliklerinin dinlenmesi, bunun için, taşınmaz maliklerine davanın niteliğini açıklayan ve yargılamaya katılmadıkları takdirde, davacı ile aralarında sınır çekişmesi olmadığını kabul ettiklerini belirtir şekilde açıklamalı davetiye çıkarılması gereklidir.
    Somut olayda, 904 parsel sayılı taşınmazın geldi kaydı olan 557 parsel sayılı taşınmaz kamulaştırma nedeniyle ifraz işlemlerine tabi tutulmuş, dava konusu taşınmaz da ifraz sonucu oluşmuştur. 557 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitine esas planemetre karnesinde yüzölçümü 10500 m2 yazmaktadır. Davacı bu nedenle 3402 sayılı Yasanın 41. maddesi uyarınca düzeltme isteminde bulunmuş ise de bu istem reddedilmiştir. Mahkemece yapılan keşifte harita mühendisi dinlenmiş, dayanak 557 sayılı parselin kadastro tespitine esas tapulama tutanağı, pafta örneği, planemetre karnesi uygulanmış, kamulaştırma evrakları da incelenerek taşınmazın yüzölçümünün 8690 m2 olduğu saptanmıştır. Ancak yapılan inceleme karar vermeye yeterli görülmemiştir. Şöyle ki;
    Mahkemenin de nitelendirmesinde olduğu gibi uyuşmazlığın yukarıda ilkeleri açıklanan 5520 sayılı Kanunun 31. maddesine göre çözümlenmesi gerekmektedir. Açıklanan ilkelere göre, dayanak kayıt ve belgeler uygulanmış ise de dava konusu taşınmazın geldi kaydı olan 557 parsel sayılı taşınmaz esas alınarak taşınmazın sınır komşuları kamulaştırma yapan ... Genel Müdürlüğü ve sınırdaki yollar da nazara alınarak Hazine"nin de dinlenmesi gerektiği hususu gözardı edilmiştir. Açıklanan husus üzerinde durulmadan eksik inceleme ile sonuca gidilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 15.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi