2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/8883 Esas 2018/919 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/8883
Karar No: 2018/919
Karar Tarihi: 06.02.2018

2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/8883 Esas 2018/919 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme kararında, İcra Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada şikayetin süresinde olduğu belirlenerek, sanığın hukuki durumunun tayini ve takdiri için eksik araştırma yapıldığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verildi. Sanığın bir ticaret şirketinde yönetim yetkisine sahip olarak alacaklıları zarara uğrattığı iddiasıyla yargılandığı belirtiliyor. İcra ve İflas Kanunu'nun 333/a maddesi uyarınca, böyle bir durumda sanığın cezalandırılacağı hükme bağlanmıştır. Mahkemenin sanığın kastını tayin etmek için yetkilisi olduğu şirketin defter ve belgeleri üzerinde takibin kesinleştiği tarih itibariyle bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini belirttiği ifade ediliyor.
Kanun Maddeleri:
- İcra ve İflas Kanunu'nun 333/a maddesi
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.

19. Ceza Dairesi 2016/8883 E. , 2018/919 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Şikayet Hakkının Düşürülmesi

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, şikayetin süresinde olduğu belirlenerek, yapılan incelemede;
İcra ve İflas Kanunu’nun 333/a maddesinde “Ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların alacaklıları zarara uğratmak kastıyla ticari işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödemeyerek alacaklıları zarara soktukları takdirde, bu işlem ve eylemlerin başka bir suç oluşturmaması halinde sanığın cezalandırılacağının” hükme bağlanmış olması karşısında; sanığın kastının tayini açısından yetkilisi olduğu şirkete ait defter ve belgeler üzerinde takibin kesinleştiği tarih itibari ile bilirkişi incelemesi yaptırılarak, aktif ve pasifinin borçlarını karşılamaya yeterli olup olmadığı ve şirket aleyhine başka icra takipleri bulunup bulunmadığı araştırılıp, delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 06/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.