16. Hukuk Dairesi 2014/21988 E. , 2015/180 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın bozulmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... ve arkadaşları tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında temyize konu olan ... Köyü çalışma alanında bulunan 2067, 2069, 2094 ve 2095 parsel sayılı 501.28, 903.42, 3.689.80 ve 1.365.93 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 2/B maddesi uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden oldukları açıklanarak ... adına tespit edilmiş; 2067 ve 2094 parsel sayılı taşınmazlara ait tutanakların beyanlar hanesinde ... oğlu ...’un, 2069 ve 2095 parsel sayılı taşınmazlara ait tutanakların beyanlar hanesinde ... oğlu ...’un kullanımlarında olduğu gösterilmiş ve tespitler kesinleşerek 19.12.1996 tarihinde tescil edilmiştir. 2067 2069, 2094 ve 2095 parsel sayılı taşınmazlar sırası ile 113 ada 19 ve 21, 167 ada 1 ve 2 parsel sayılı olarak ve yine sırası ile 501.42 ve 903.53, 3.690.04 ve 1.366.01 metrekare yüzölçümleri ile ve ayrıca 113 ada 19 ve 21 ile 167 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar beyanlar hanesinde kullanıcı ismi aynen yazılarak, 167 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ise devir nedeniyle payları oranında ... mirasçılarının kullanımında olduğu gösterilerek 5831 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun Ek-4. maddesi uyarınca yapılan güncelleme sonucunda 10.11.2009 tarihinde tapu siciline tescil edilmiştir. Davacı... oğlu ... vekili, 07.06.2012 ve 02.07.2012 tarihli dava dilekçeleriyle 113 ada 21 parsel sayılı taşınmaz ve 167 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların tamamı ile 113 ada 19 parsel sayılı taşınmazın 2/3 payının davacının kullanımında olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ilişkin karar, davacı vekili tarafından temyiz üzerine, Dairemizin 17.06.2014 tarih, 2014/1088 Esas, 2014/8617 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur. Bu kez davalılar vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Mahkemece; dava konusu taşınmazların kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, bu nedenle davacının kadastro öncesi sebeplere dayanarak dava açamayacağı, sonradan yapılan güncelleme çalışmaları sırasında da çekişmeli 167 ada 2 parsel sayılı taşınmaz dışındaki kullanıcı şerhlerinin aynen korunduğu, kullanıcı şerhi değiştirilen 167 ada 2 parsel sayılı taşınmazda da davacının iddia ettiği gibi babasının hak sahibi olarak görünmediği, davacının çekişmeli taşınmazları kadastronun kesinleşmesinden sonra edindiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunmadığı ve açıklanan bu nedenlerle hak düşürücü sürenin geçtiğinin kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizce; dosya içindeki bilgi ve belgelerden çekişmeli taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Ek-4. maddesi uyarınca güncelleme çalışmaları yapılarak güncelleme listesi cetveli düzenlendiği anlaşıldığı gibi, esasen bu hususun mahkemenin de kabulünde olduğu, hal böyle olunca; davanın güncelleme çalışmasına karşı açılmış olduğu dikkate alınarak, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda bildirdikleri delillerin toplanıp, tüm deliller birlikte tartışılıp değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiş ve Mahkemece bu şekilde yapılacak araştırma, inceleme ve uygulama ile davacının hangi taşınmaz için hangi hakka dayandığı tespit edilmeden davanın reddine karar verilmiş olması isabetsiz bulunup hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir. Oysa, mahkeme kararında değinildiği gibi tespit tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren dava tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesine göre 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle kullanım kadastrosuna itiraz niteliği ile açılan davanın dinlenme olanağı yoktur. Güncelleme kadastrosu yönünden ise, ancak önceki şerh sahibinden gelen hakka dayanılarak dava açılabileceğine, davacının babası ..."un güncelleme listesinde hak sahibi olmamasına, davacının, ..."dan satın alma iddiasına dayanak yaptığı, tespit tarihinden sonra ve güncellemeden önce düzenlenen 23.05.2006 tarihli senet 113 ada 19 sayılı parsele ilişkin olup bu parselin eski ve yeni kullanıcısının ... oğlu ... olup ... olmamasına, davacının güncelleme listesindeki şerh sahiplerinden devralmayı iddia ve ispat edememesine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün açıklanan bu nedenlerle onaması gerekirken Dairemizin 17.06.2014 tarih, 2014/1088- Esas, 2014/8617 Karar sayılı ilamıyla bozulduğu anlaşılmakla, davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin sözü edilen bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle ONAMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının talep halinde davalılara iadesine, 26.01.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.