23. Hukuk Dairesi 2017/2436 E. , 2020/3164 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
İLK DERECEMAHKEMESİ : Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında trafo merkezinin işletilmesi hususunda sözleşme imzalandığını, hizmetin tamamlandığını, işin kesin kabulünün yapıldığını, SGK ilişiksizlik belgelerinin davalıya teslim edildiğini, ancak davalı tarafından son hak ediş tutarının müvekkiline ödenmediğini ve sözleşmenin 12.3. maddesine göre talep edebilecekleri nakte çevrilen teminat mektubundan kalan bakiye alacaklarının iadesinin taraflarına yapılmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalı tarafça nakde çevrilen teminat mektubunun bakiye kısmı ile müvekkili şirketin son hak edişinden 50.000,00 TL"sinin 10.10.2012 tarihinden itibaren avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekinin 17.11.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle,nakde çevrilen teminat mektubunun iade edilmeyen kısmı ile ilgili taleplerini 102.971,46 TL"ye artırmıştır.
Davalı vekili, davacının son hak ediş tutarı alacağının davacının isteği üzerine davacı borçlarına ödenmesi ile kapatıldığını, herhangi bir hak ediş alacağı kalmadığını, sözleşmenin 12.3 maddesi yanında sözleşmenin 38.22 ve 13.2.13. maddelerinde belirtilen yükümlülüklerin de yerine getirilmesi gerektiğini davacının sözleşmenin 13.2.13. maddesindeki belgeleri de getirmesi gerektiğini dolayısıyla kesin teminata yönelik talebinin de yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu vetüm dosya kapsamına göre; davacı yüklenicinin Ocak/2011 dönemi son hak edişi 53.464,56 TL olduğu bu tutardan davacının muhtelif borçlarının ödendiği, bu bakımdan davacının son hak edişine dair herhangi bir bakiye alacağı bulunmadığı,sözleşmenin 12.3 maddesine göre davalı tarafça davacıdan alınan kesin ve ek teminatların geri verilmesi için tüm şartların gerçekleştiği, kesin teminat tutarının nakde dönüştürüldüğü, bu tutardan davacının SGK borçlarına mahsup edilen ve ödenen miktarlar düşüldüğünde davalı kurumun uhdesinde 31.12.2012 tarihi itibariyle 102.971,46 TL para bulunduğu, davacı tarafından davalıya gönderilen iadeli taahhütlü mektubun 12.05.2014 tarihinde teslim edildiği ve ihtarda bahsedilen süreninde eklenmesiyle davalının 16.05.2014 tarihinde temerrüde düştüğü gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacının hakediş miktarına yönelik isteminin reddine, nakde dönüştürülen teminat mektubundan kalan 102.971,46 TL"nin 16.05.2014 olan temerrüt tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23 Hukuk Dairesi tarafından davalının temerrüt tarihi hesabında hata olduğu, 09.05.2014 tarihli yazının TBK"nın 117. maddesine göre temerrüt ihtarı niteliğinde olmadığı ve davanın kısmi dava olduğu gözetilerek, kabulüne karar verilen alacağın 49.950,00 TL"sine dava, kalanına ıslah tarihi olan 17.11.2016 tarihinden itibaren temerrüt faizi yürütülmesi gerektiği gerekçesiyle, diğer istinaf itirazları yönünden esastan HMK"nın 353(1)-b-2.maddesi uyarınca faizin başlangıç tarihi yönünden gerekçenin ve hükmün düzeltilmesi suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmesine karar verilmiştir.
İstinaf kararını, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davalı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 21.10.2020 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.