11. Hukuk Dairesi 2015/471 E. , 2015/1708 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/06/2014 tarih ve 2013/122-2014/175 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı arasında 11/04/2012 tarihinde lisans sözleşmesi imzalandığını, "..." isminin ve "...."sunun kullanım hakkının 5 yıl süre ile davalıya verildiğini, davalının 5 yıl dolmadan ve muvafakat almadan işyerini kapattığını, sözleşmeye aykırı davranan davalının sözleşmenin 23. maddesinde yer alan 50.000 TL lik cezai şartı ödemesi için ihtarname gönderildiğini ancak ödeme yapmaması üzerine icra takibine girişildiğini ileri sürerek davalının takibe haksız itirazının iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatı masraf ve ücreti vekalete karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacı şirketin isim ve logo kullanım hakkının 5 yıl boyunca kendisine verildiğini, tek taraflı olarak taahhütte bulunanın davacı taraf olduğunu, kendisi tarafından verilmiş herhangi bir taahhüt olmadığını, işletmesini zarar ettiği için kapatmak zorunda kaldığını, sözleşmede işyerinin kapatılması için davacı şirketten yazılı muvafakat gerektiği şeklinde bir düzenleme yer almadığını, zarar ettiğinde işletmenin kapatılmayacağı yönünde herhangi bir taahhütte bulunulmadığını, sözleşmeyi ihlal etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi ve tüm dosya kapsmaına göre; sözleşme hükümleri incelendiğinde davalının sözleşmenin herhangi bir maddesini ihlalinin söz konusu olmadığı, ..... isim ve logosunun kullanım hakkını 5 yıl süre ile verilmesini davacının kabul ve taahhüt ettiği, davalının isim ve logoyu başka bir yerde kullandığı işyerinde veya başka bir yerde çiğ köfte işletmeciliği yaptığı hususunun da iddia ve ispat olunmadığı, sözleşmenin cezai şartı düzenleyen 23. maddesinin uygulanamayacağını, davalının sözleşmeye aykırı davrandığının kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin ihlali nedeniyle cezai şart alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece sözleşme ihlalinin söz konusu olmadığı bu nedenle de cezai şart istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme içeriği itibariyle tipik bir franchise sözleşmesi olup, sözleşmeye göre davacı şirket isim ve logosunun kullanım hakkını 5 yıl süre ile işletmeci-davalıya verdiğini kabul ve taahhüt etmiştir. İşletmeci- davalı da bunun karşılığında lisans bedeli ödeyecek ve sözleşmede öngörüldüğü miktarlarda çiğ köfte, içeçek siparişi verecektir. Bu durumda davalının işletmesinin zarar ettiğinden bahisle işletmesini kapatmasının sözleşmenin hiçbir hükmünü ihlal etmediğini söylemek mümkün değildir. Sözleşmenin süresi 5 yıl olup, davalının işletmesini kapatması en başta sözleşmenin geçerlilik süresine aykırılık oluşturmaktadır. Bu nedenle davacının sözleşmeyi haklı nedenle feshi ile cezai şart istemi yerinde ve haklı bir talep olduğu, aksinin kabulü halinde sözleşmede yer alan marka ve logo kullanım hakkının 5 yıl süreyle devredildiği hükmü ve düzenlemesinin amacını kaybedeceği dikkate alınmaksızın davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.