16. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/21821 Karar No: 2015/175 Karar Tarihi: 26.01.2015
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/21821 Esas 2015/175 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2014/21821 E. , 2015/175 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVALILAR : ..., ..., ... DAVA TÜRÜ : KADASTRO KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 122 ada 50, 51 ve 52 parsel sayılı 12.643.37, 15.826.69 ve 14.499.99 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen ve taksimen intikal ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 122 ada 50 sayılı parsel davalı ..., 122 ada 51 sayılı parsel davalı ..., 122 ada 52 sayılı parsel davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... taşınmazların kaçak ve yitik kişilerden kaldığı, 1936 yılı umumi tahririnde ... adına kayıtlı bulunduğunu ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişme konusu 122 ada 50, 51 ve 52 sayılı parsellerin mera vasfıyla orta malı olarak sınırlandırılmalarına ve özel siciline yazılmalarına karar verilmiş; hüküm, davacı ... temsilcisi ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan 122 ada 50 ve 51 sayılı parsele ilişkin hükmün ONANMASINA, 2- Dava konusu 122 ada 52 parsel sayılı parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece, taşınmazın sınırında bulunan meranın devamı niteliğinde olduğu kabul edilmiş ise de; taraf teşkili dava koşulu olup, usulen taraf teşkili sağlanmadan davanın esasına girilerek hüküm kurulamaz. Somut olayda; davalı ... adına çıkartılan duruşma günü ve dava dilekçesine ilişkin tebligat herhangi bir şerh verilmeksizin köy muhtarı ...’a tebliğ edilmiştir. Tebligat Kanunu’nun 21. maddesinde; kendisine tebligat yapılacak kimse veya kendisi yerine tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim edeceği ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildireceği, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin tebliğ tarihi sayılacağı hükme bağlanmış olduğuna göre dava dilekçesi ve duruşma gününün davalıya usule uygun şekilde tebliğ edildiğinden ve taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemeyeceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca; adı geçen davalı ..."e dava dilekçesi ve duruşma günü yöntemine uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmalı, bundan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilmek suretiyle duruşmaya başlanarak, davanın esasına ilişkin hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine, 26.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.