Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/15425
Karar No: 2019/112
Karar Tarihi: 08.01.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/15425 Esas 2019/112 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/15425 E.  ,  2019/112 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Nüfusta Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 26.06.2018 tarihli ve 2017/9038 Esas, 2018/14416 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davacılar vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    .K.. A R A R

    Dava dilekçesinde, davacıların murisi olan ..."nın annesi ..."nin isminin gerçekte ... olduğu ileri sürülerek ..."nın annesi "..."nin" adının "..." olarak düzeltilmesine ve nüfusa tesciline karar verilmesi istenmiş; Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce "...davacıların murisi 01.07.1891 doğumlu 03.07.1969 ölüm tarihli ..."nın anne adının nüfusta ... olduğu, ..."ye ait nüfus kaydına ulaşılamadığının ve yapılan kolluk araştırmasında da şahısları tanıyan bilen olmadığının bildirildiği, ... oğlu ... Zevcesi Sümbüle ile ..."nin aynı kişi olduğuna dair tanık beyanı dışında delil olmadığı anlaşıldığından, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden, bahisle hüküm bozulmuştur. Davacılar vekilinin karar düzeltme isteği üzerine dosya yeniden incelenmiştir.
    04.06.1958 tarihli ve 15/6 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara ve ileri sürülen olayları hukuken nitelemek ve uygulanacak Kanun hükümlerini tesbit etmek ve uygulamak görevi hakime aittir.
    Dava, iddianın ileri sürülüş şekline göre adına tapu kaydı bulunan ancak nüfusta kaydı bulunmayan "..."nin davacıların murisi 03.07.1969 tarihinde ölüm ile nüfus kaydı kapalı hale gelen ..."nın annesi olduğu, bu sebeple ..."nın nüfus kayıtlarındaki "..." olan anne adının tapu kayıtlarındaki gibi "Sümbüle" olarak düzeltilmesi istemine ilişkin olup mahkeme tespit kararı vermiştir.
    Mahkemece tespit kararı verildiğinden, öncelikle davacıların eldeki davayı açmakta hukuki yararlarının bulunup bulunmadığı üzerinde durulmalıdır.
    Davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi için varlığı gerekli, olumlu dava şartlarından birisi de davacının dava açmakta hukuki yararının mevcut olmasıdır. Olumsuz dava şartlarından birisi mevcutsa veya olumlu dava şartlarından biri mevcut değilse, davanın esası incelenemez.
    Kural olarak inşai davalarda ve eda davalarında hukuki yararın bulunduğu varsayılır. Davacı bu tür davalarda hukuki yararının bulunduğunu bildirmek ve ispat etmekle yükümlü değildir. Ancak şüphe halinde hukuki yararın mevcut olup olmadığı inceleme konusu yapılır.
    Tespit davasının dinlenebilmesi için, tespit davası konusu hukuki ilişkinin var olup olmadığının mahkemece hemen tespit edilmesinde hukuki yararın bulunması gerekir. Davacı tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunu bildirmeli, açıklamalı ve gerekirse ispat etmelidir.
    6100 Sayılı HMK"nin 114.maddesinde hukuki yarar dava şartı olarak kabul edilmiştir. Davacı tespit davası açmakta hukuki yararı olduğunu ispat edemezse, tespit davası dava şartı yokluğundan usulden reddedilir. Mahkemenin, her tespit davasında hukuki yarar bulunup bulunmadığını kendiliğinden incelemesi gerekir.
    Bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığı veya yokluğu, tespit davası açılabilmesi için tek başına yeterli değildir. Davacının tespit davası ile istediği hukuki koruma diğer dava çeşitlerinden (eda ve inşai dava) biri ile sağlanabiliyorsa, o zaman davacının dava açmada hukuki yararı yoktur. Buna göre eda davası açması mümkün olan davacının, aynı konuda tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre; davacıların anneleri..."nin 25.05.1936 tarihinde altsoyları bulunmayan ... ve ... tarafından evlat edinildiği, 01.07.1891 Girit doğumlu ..."nın anne-baba adının ... ve ... ..."nın eşi ... ise ... ve ... oğlu oldukları, ancak her ikisini de nüfus kayıtlarında anne-baba bağı bulunmadığı; davanın açılmasına dayanak yapılan ... İli, ... İlçesi, ...Mah. 212 ada 5 Parsel sayılı taşınmazın 1/2 maliki "...: ... Karısı", 1/2 malikinin ise "....:... oğlu" olduğu anlaşılmaktadır.
    Somut olay yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda değerledirildiğinde; davacıların eldeki davayı açarak nüfus kayıtlarını, tapu kaydına göre düzeltmeyi ve taşınmazdaki mirasçılık haklarına ulaşmayı amaçladıkları, anne adının düzeltilmesi istedikleri murisleri ..."nın 03.07.1969 tarihinde ölüm ile nüfus kaydının kapalı hale geldiği, ..."nın annesi olduğu iddia edilen tapu kaydında "....", nüfus kaydında ise "..." adlı kişinin nüfusa tescil edilmeksizin yaşadığı ve kayıt dışı öldüğü, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu"nun 14. maddesi gereği ölüm ile nüfus kaydının kapalı hale geleceği ve artık üzerinde işlem yapılamayacağı açıktır. Verilen tespit kararı sonucu nüfus kayıtlarında yapılacak her herhangi bir işlem mevcut değildir. Çünkü ..."nın nüfus kaydı kapalı olduğu gibi "..." veya "..." nüfusa da kayıtlı değillerdir. Yukarıda da açıklandığı üzere açılan dava ile hedeflenen gaye; tapu maliki ile davacıların murisinin aynı kişi olduğunun tespiti istemidir. Bunun için de uygulamadaki ismi ile tapu maliki ile davacıların murisinin aynı kişi olduğunun tespiti davası açılarak istenilen sonuca gidilebilir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası ile muris ile tapu malikinin aynı kişi olduğunun tespiti davası; davanın tarafları, yargılama usulü ve ispat yönü ile farklı usullere tabiidir. Ancak davacıların, muris ile tapu malikinin aynı kişi olduğunun tespitine dair usulüne uygun harçlandırarak açtıkları bir davalarının da mevcut olmadığı dikkate alınarak, eldeki davayı açmakta hukuki yararlarının bulunmadığı, bu durumda Mahkemece, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken tespit kararı verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle karar düzeltme itirazlarının kabulü ile, Dairemizin 26.06.2018 gün ve 2017/9038-14416 sayılı ilamının KALDIRILMASI ile yerel mahkemenin 07.04.2015 gün 2014/494-2015/193 sayılı kararının 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi ve 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince değişik gerekçe ile BOZULMASINA, HUMK"un 442/1 maddesi gereğince aynı mahkeme ilamı ile ilgili bir defadan fazla karar düzeltme isteğinde bulunulamayacağından ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 08.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi