23. Hukuk Dairesi 2013/2290 E. , 2013/3297 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin eski ortağı olan davalı aleyhine kooperatif ortaklığından kaynaklanan ....433,... TL asıl alacak, ....105,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam ....538,... TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan ... takibine davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazının iptali ile takibin devamına ve %40 oranında ... inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davaya dayanak edilen 03.05.2008 tarihli genel kurul toplantısında akaryakıt istasyonlarına olan 500.000,00 TL borcun ödenmesi amacıyla ortaklardan 250.000,00 TL borçlanılması ve bunun her üyeden ....000,00 TL alınarak gerçekleştirilmesine karar verilmiş ise de, kooperatif anasözleşmesinde ortaklardan borç alınabileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı gibi ortağın borç verme iradesinin bulunmadığı sürece bu karara dayanılarak davacı kooperatifin talepte bulunamayacağı, ayrıca 1163 sayılı yasanın 52. maddesi uyarınca .../... toplantı yeter sayısı bulunmadığından ....000,00 TL" ye ilişkin talebin yerinde olmadığı, davalının takip tarihi itibariyle eski ortaklığı nedeniyle 360,00 TL aidat ve bunun 129,00 TL faizi ile şahsi ...,33 TL akaryakıt borcunun bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile bu miktarlar üzerinden itirazın iptaline ve takibin devamına, kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ... inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava,parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen davalı ortak aleyhine, davacı kooperatifçe girişilen ... takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Bir kooperatif ortağının istifasının noter ihtarı ile kooperatife ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihe kadar aidat borçlarından 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun .../son maddesi uyarınca sorumlu olup, üyelerin ödemeleri arasındaki eşitliğin istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarih itibariyle bu şekilde sağlanması gerekir. Kural olarak ortak, üyesi olduğu davacı kooperatifin belirlediği inşaat finansmanı ve genel giderlere ilişkin aidat borçlarının, sonradan istifa etmiş ya da ihraç edilmiş olsa dahi istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihe kadar doğan
kısmından sorumludur. Takibin salt istifanın ulaşmasından ya da ihracın kesinleşmesinden önce ya da sonra başlatılması olgusu, istifanın ulaşmasından ya da ihracın kesinleşmesinden önce doğan bu sorumluluğu kaldırmaz. Davacının, davalının istifasının davacıya ulaşmasından önce doğmuş aidat borçları için takip başlatmasında ve itirazın iptali davası açmasında hukuki yararı vardır. Davalının takip üzerine borcu ödememesi ve itiraz etmesi halinde, davacının duran takibi harekete geçirmek üzere bu davayı açmakta hukuki yararı vardır. Zamanında ödense idi kooperatifin kasasına girecek olan aidatın, çıkma payının 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun .../.... ve anasözleşmenin .../.... maddesi uyarınca istifanın ulaştığı yılın bilançosunun 2009 yılında toplanan genel kurulda onaylanması suretiyle kesinleşmesini izleyen bir ayın sonunda muaccel olduğu tarihe kadar, kasada beklemesinde ve nemalanmasında tüm ortakların yararı bulunduğu kuşkusuzdur. Ortak ile kooperatif arasında istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarih itibariyle hesaplaşma yapılması gerektiği gibi, çıkma payının ödenmesi sırasında hesaplaşma tekrar gerçekleşecek olup, esasen ortağın çıkma payını talep edip etmeyeceğinin, bu talebin zamanaşımına uğrayıp uğramayacağının henüz belli olmadığı bir aşamada başlatılan takipte hukuki yarar vardır ve aidat borcunun çıkma payı olarak tekrar ortağa iade edileceğinden bahisle takipte hukuki yarar bulunmadığı sonucuna varılamaz. Aynı Kanun"un .../son maddesi varılan bu sonucu bertaraf eden bir düzenleme değildir. Davalının davacı kooperatifin ortağı iken ......2008 tarihinde kooperatife ulaşan dilekçesi ile istifa ettiği uyuşmazlık dışıdır. Davalının istifasından önce 03.05.2008 tarihli genel kurulun .... maddesinde “ Üyelerden borçlanma talep edilmesinin görüşülmesine geçildi. Yönetim kurulu başkanı .... söz alarak kooperatifin akaryakıt istasyonlarına ve bazı kurumlara toplam 500.000,00 TL borcu olduğunu, üyelerden 250.000,00 TL alacak olduğunu, alacak dışında akalan 250.000,00 TL"nin ortaklar tarafından yatırılması gerektiğini belirtti.... vekili ... söz alarak söylenen borcun nereden geldiğini, neden ödenmediğini sordu. Yönetim kurulu başkanı bu borçların üyelerin almış olduğu akaryakıt borcu olduğunu, bunlar ödendiği taktirde borcun azalacağını, kalan kısmı da diğer alacaklardan kapatılacağını belirtti...Bu olaylar sonucunda...her üyenin ... gün içerisinde ....000,00 TL ödemesi oy çokluğuyla kabul edildi...” şeklinde karar alınmıştır. İstifa eden ortak, istifa tarihine kadar doğan borçlardan sorumludur. Takip konusu alacağın ....000,00 TL"lik kısmı anılan genel kurul kararına dayalı olduğundan ve davalı ortakça söz konusu kararın iptaline ilişkin bir dava açıldığı da iddia edilmediğinden istifadan önce kesinleşen bu tutardan sorumlu olup, mahkemenin istifa ya da ihraç sebebiyle ortaklığı sona erenlerin çıkma payının iade yöntemini düzenleyen kooperatif anasözleşmesinin .... maddesi uyarınca ortaklığı sona erenlerle hesaplaşma yapılmadan bir talepte bulunulamayacağı yolundaki gerekçesinde bir isabet bulunmamaktadır.
03.05.2008 tarihli genel kurulda alınan karar, kooperatifin akaryakıt istasyonları ve diğer kurumlara borçlarının ödenmesi amacıyla ortaklardan para toplanmasına ilişkin olup, mahkemenin ortaklardan borç alınabileceğine ilişkin anasözleşmede hüküm bulunmadığı taktirde ortaklardan borç alınamayacağına ilişkin genel ilkeyi isabetli olarak belirtmiş ise de, kooperatifin yapmış olduğu ve benimsediği söz konusu harcamalarla ilgili olarak genel kurulun 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 42/.... maddesi kapsamında ortaklardan tahsil edilecek taksit miktarı ve ödeme şartları ile gecikme halinde uygulanacak esasları belirlemek
yetkisi nedeniyle ortaklardan para toplaması mümkün olup, bu para borç niteliğinde değildir. Ayrıca ilgili karar ile talep edilen borç kalemi 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 31"nci maddesinde, bilanço açığının kapatılmasında kullanılmasının şart olduğu öngörülen ek ödeme niteliğinde olmayıp, giderlere katılım payı niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 52. maddesinde ortakların kişisel sorumluluklarının ağırlaştırılması veya ek ödeme yükümlerinin ihdası hakkında alınacak kararlar için tüm ortakların ¾"ü olarak aranan ağırlaştırılmış nisap değil, aynı Kanun"un 51/..."nci maddesindeki karar nisabına tabi olup iptali kabildir. Mahkemece bu kararın yok hükmünde olduğunu kabulünde isabet bulunmamaktadır. Bu itibarla yok hükmünde olmayıp iptali kabil olan ve süresinde açılmış bir iptal davası bulunmadığından kesinleşmiş bulunan genel kurul kararına dayalı ....000,00 TL"lik talep yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle reddi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ....05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.