Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/40931
Karar No: 2020/5458
Karar Tarihi: 02.06.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/40931 Esas 2020/5458 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2017/40931 E.  ,  2020/5458 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde temyizen incelenmesi tarf vekillerince istenilmesi ve davacı tarafından duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 02/06/2020 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Yapılan tebligata rağmen duruşma günü tarflar adına kimse gelmediğinden incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilmiştir. Duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin 01.10.1990 tarihinde ... Milli Eğitim Müdürlüğü ... ... Eğitim Merkezi tarafından açılan kurslarda giyim usta öğretici olarak çalışmaya başladığını, 1993 yılı Haziran ayı sonunda bu kursun kapatıldığını, 01.01.1997 tarihinden itibaren çalışmasını bu kez ... Büyükşehir Belediyesi Eğitim ve Kültür Dairesi tarafından her yıl Eylül ayı başında başlayıp Haziran ayı sonuna kadar devam eden ... kurslarında devam ettirdiğini, 04.08.2014 tarihinde emekliliğe hak kazandığını, ödenmeyen alacaklarının bulunduğunu ileri sürerek 01.01.1997-05.08.2014 tarihleri arasında geçen çalışma süresine göre; kıdem tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; davacının 657 Sayılı Kanun’un ek ders görevi başlıklı 89. Maddesine göre ve aynı yasanın 176. maddesine göre ek ders ücreti verilmek suretiyle çalıştığını, bu sebeple işçi statüsünde olmadığını, usta öğretici olarak çalışanların sosyal haklar bakımından 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerinden yararlanacağına dair bir düzenlemenin bulunmadığını, 657 Sayılı Kanun’un 89. maddesine göre çalışmaları haricinde ayrıca ücret tahakkuk ettirilmesinin mümkün olmadığını, 15 Eylül-15 Haziran dönemleri arasında mevsimlik çalışan davacının hizmet süresinin bir tam yılı doldurmadığını, bu sebeple yıllık ücretli izin hakkı olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    İlk derece mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf başvurusu :
    İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
    Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda işçi kesintisiz şekilde çalışmış gibi kıdem süresi tespit edilmiş ise de ... hizmet cetveli ile dosya içerisindeki puantaj kayıtları ile ücret bordrolarına göre aralıklarla çalıştığı davalının bu yöndekiistinaf isteminin yerinde olduğu, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ... Eğitim müdürlüklerindeki usta öğretici çalışmaları atama işlemine dayandığından iş kanunu kapsamında olmayıp statü hukukuna tabi olduğundan davacının işçi olarak belediye bünyesinde çalıştığı süre ile birleştirilmesinin mümkün olmadığı, davacının bu yöndeki istinaf isteminin yerinde olduğu, davacının ... hizmet cetveline göre davalı işyerindeki çalışma süresinin 4.296 gün olup buna göre hak kazandığı kıdem tazminatının ve yıllık ücretli izin alacağının re"sen hesaplanarak hüküm altına alındığı, davacının kesintisiz şekilde çalıştığı belirtilerek ilave tediye alacağı hesaplanmış ise de ... hizmet cetveline göre davacının 2011, 2012, 2013 ve 2014 yıllarının ikinci altı aylık dönemlerinde kesintili olarak çalıştığı nazara alındığında kıstelyevm esasına göre hak kazandığı ilave tediye alacağının da resen hesaplanarak hükümaltına alındığı,ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz başvurusu :
    Kararı, davacı ve davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Taraflar arasında davacının hizmet süresi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    İlk derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda ve Bölge Adliye Mahkemesince aldırılan bilirkişi raporunda; işçinin çalışmasının 17 yıl 7 ay boyunca kesintisiz olduğu kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, davacının sigorta hizmet döküm cetveli ile dosya içerisindeki puantaj kayıtları ve ücret bordrolarına göre aralıklarla çalıştığı, çalışmasının 11 yıl 9 ay 11 gün olduğu gerekçesiyle davalının istinaf isteminin yerinde olduğu kabul edilmiştir.
    Dosya içeriğine göre kesintisiz çalışma ispatlanamadığından, Bölge Adliye Mahkemesince davacının aralıklarla çalıştığının kabulünde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; Dairemizin yerleşik hale gelen içtihatlarına göre, ( Örneğin Dairemizin 2016/29017 Esas numaralı bozma ilamı) davacının sigorta hizmet döküm cetvelinde Kuruma bildirilen dava konusu dönemdeki fasılalı çalışmasına göre işe giriş tarihleri ve çıkış tarihleri arasındaki süre, çalışma süresi olarak kabul edilmelidir. Bunun yerine giriş çıkış tarihleri arasındaki Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilen prim gün sayısının dikkate alınması doğru olmamıştır.
    Açıklanan sebeple, hizmet süresine bağlı olarak yapılan yıllık ücretli izin alacağı ve ilave tediye alacağı hesabı da hatalı olmuştur.
    2- Diğer taraftan, kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağı gibi feshe bağlı hakların son ücret üzerinden hesaplanması gerektiği kuraldır. Ancak, eldeki uyuşmazlıkta, davacının aylık maktu ücretle değil, ders saati ücreti ile çalıştığı kabul edilmiştir. Dolayısıyla, davacının aylık ücretinin aydan aya değişebilmesi durumu söz konusudur. Bu halde, kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin gibi feshe bağlı haklarda, son bir yıllık aylık ücret ortalamasının esas alınması gereklidir. Oysa, somut uyuşmazlıkta sadece son ay için bulunan ücret dikkate alınarak kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağı hesaplanmış olup hatalı bulunan bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    3-Taraflar arasındaki bir başka uyuşmazlık işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    4857 sayılı Kanun"un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
    Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta, davacının çalışma süresi boyunca hiç yıllık ücretli izin kullanmadığı kabul edilerek yıllık ücretli izin alacağı hesaplanmış ise de; davacının çalışma süresi dikkate alındığında bu kadar uzun süre yıllık ücretli izin kullanmadan çalışması hayatın olağan akışına aykırı bulunduğundan 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında davacı asil çağrılarak çalıştığı süre boyunca yıllık ücretli izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün kullandığı konusunda beyanı alınarak sonucuna göre yıllık ücretli izin alacağı konusunda bir karar verilmelidir.
    4- Son olarak, davalının vekili Bölge Adliye mahkemesindeki duruşmaya katılmadığı halde yargılamanın duruşmalı olarak yapılması nedeni ile davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre avuukatlık ücreti takdir edilmesi de hatalı olduğundan bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi