23. Hukuk Dairesi 2017/2557 E. , 2020/3162 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatifin 24/05/2015 tarihinde yapılan 2014 yılı genel kurul toplantısında toplantı öncesi bir takım usulsüzlükler yapıldığını, çağrı şekline uyulmadığını, gündeme madde eklenmesi talebinin usul ve yasaya ayırı olarak red edildiğini ileri sürerek, genel kurul toplantısında alınan kararlarının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre ; dava konusu genel kurul toplantısına çağrıdaki eksiklik bulunmasına rağmen bu eksikliğin tek başına iptal veya yokluk oluşturmadığı, alınan kararların toplantı ve karar nisapları ile içerikleri yönünden kanuna, ana sözleşmeye ve afaki iyiniyet kurallarına aykırı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından çağrının usulsüzlüğünün tek başına iptal nedeni olmayacağı davacının da toplantıda hazır bulunduğu, genel kurulun 3. maddesinde gündemde olmayan hususun görüşülmesi talep edilmiş ise de, bunun ortakların en az 1/10’unun yazılı teklifi ile mümkün olabileceğinden görüşülmemesinde usulsüzlük olmadığı, 6. maddesinde alınan bir karar olmadığı, 5, 7 ve 8. maddelerin oy birliği ile alındığı, 4, 9 ve 10. maddeleri ve 11.maddesine şerh koyduğu ve şerh dilekçesi toplantı ve karar nisabına uyularak alınan kararların kanuna, ana sözleşmeye ve afaki iyiniyet kurallarına aykırı olmadığı davacının diğer itirazlarının da somut delillere dayanmadığı soyut iddialar olduğu, davacının itirazları her ne kadar ilk derece mahkemesinin gerekçesinde yeterince irdelenmemiş ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden sonucu itibariyle kararın doğru olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 21.10.2020 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.