15. Ceza Dairesi 2017/14846 E. , 2018/3189 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan beraat, sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan TCK 204/1, 62, 51 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından ve sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükümleri katılan vekili tarafından; sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkûmiyet hükmü ise sanık ... müdafii ile katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Katılan ile sanık ...’ın,...İlçesinde bulunan gayrimenkulün 450.000 TL karşılığında katılana satışı konusunda anlaştıkları, katılanın kalan kısmı tapu işlemlerinden sonra ödenmek üzere satış bedelinin 300.000 TL"sini sanığa ödediği, ancak devir işleminin gerçekleşmediği, bunun üzerine sanık ...’ın aldığı bu paraya karşılık katılana keşidecisi kardeşi diğer sanık ... olan 24/12/2005 keşide tarihli, 450.000 TL bedelli suça konu çeki ciro ederek verdiği, katılanın da 02/01/2006 tarihinde tahsil için çeki bankaya ibraz ettiğinde karşılığının olmadığını öğrendiği, bunun üzerine sanıklar hakkında icra takibi başlattığı, sanık ...’in de takibe konu çekteki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek imza itirazında bulunduğu, yapılan yargılama sonunda alınan bilirkişi raporuna göre suça konu çekteki keşideci imzasının sanık ...’e ait olmadığının anlaşılması üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, bu surette sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda,
1)Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde,
Suça konu çekin katılana önceden doğan borç nedeni ile sonradan düzenlenerek verilmesi karşısında, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03/03/1998 gün ve 6/8 – 69 sayılı kararında açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından, dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağının belirtilmesi karşısında, sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükümlerinde her hangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin suçun sübut bulduğuna yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2)Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ... hakkında verilen beraat hükmüne ve sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde,
Sanıklara yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun, 5327 sayılı TCK’nın 204/1. maddesinde öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının, suçun işlendiği 24/12/2005 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık ... müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 08/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.