23. Hukuk Dairesi 2013/1670 E. , 2013/3278 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen sıra cetveline itiraz davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin ........2012 gün ve 2012/4939 Esas, 2012/7283 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
- KARAR -
Davacı vekili, dava dışı...’a ait taşınmazın satışından elde edilen tutarın 100.000,00 TL"lik kısmının ayrıldığı davalı şirketin alacağının muvazaaya dayandığını ve ipoteğin sebebi olarak gösterilen kefalet ilişkisine dayalı olarak bir ödeme yapılmaması nedeniyle ipoteğin teminatı kapsamında kalmadığını ileri sürerek, davalıya sıra cetvelinde ayrılan payın iptali ile bu tutarın kendilerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, davacı yanın mükellefiyetler listesine itiraz etmediğini, ipotekli alacağın sıra cetveline girmeksizin ödeneceğini, sıra cetveline kayıtlı olmayan müvekkili hakkında sıra cetveline itiraz davası açılamayacağını; temlik eden ... ... AŞ"nin kefalet borcunun dava dışı ... Uluslararası ... Paz. A.Ş. tarafından ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen hüküm, davacı vekilinin temyiz itirazı üzerine Dairemizce onanmıştır.
Bu kez, davacı vekili kararın düzeltilmesini talep etmiştir.
Sözleşmelerin kurucu unsuru tarafların iradesidir ve bu iradenin açıklanması için takip edilen yöntem “şekil” olarak adlandırılır. İrade açıklamaları zımni, sözlü veya yazılı olabilir; yazılı şeklin özel bir türü de “resmi şekil”dir ki, resmi şekil geçerliliği maddi hukuka göre resmi biçimde ve usulüne uygun olarak yapılmasına bağlanan hukuki işlemlerin kurulma vasıtasıdır (İNAN, A.N.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Ders Kitabı, ....b., ... 1984, s.129).
Resmi senet ise devlet tarafından bu işi yapmakla görevlendirilmiş resmi bir makam (organ) veya memurun katılması ile belli usul ve şartlara uyularak düzenlenen senetlerdir (KURU, B.: Hukuk Muhakemeleri Usulü, .... b., ... 2001, C.II, s. 2111).
Şekil ve özellikle de resmi şekil, ispat kolaylığı sağlaması yanında, irade sahibini iradesini açıklamadan önce düşünmeye sevk etmesi ve iradelere açıklık sağlaması bakımından önem arz eder (von TUHR, A.: Borçlar Hukuku, C.I-II, Çev. C.Edege, ... 1983, s. 239; SCHWARZ, A.B.: Borçlar Hukuku Dersleri, Çev. B. Davran, ..., 1948, s.241 vd.; TUĞ, A.: Türk Özel Hukukunda Şekil, ... 1994, s. 46-47). Resmi senedi düzenleyen memur, iradeleri açık, tam ve doğru olarak kaleme alır (EREN, F.: Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, .... b., ... 2006, s. 254).
Yüksek .... Hukuk Dairesi’nin ....02.2009 gün ve 2008/12408 E., 2009/1521 K.sayılı kararında da belirtildiği gibi teminat hukukunun temel ilkelerinden birisi olan “belirlilik” ilkesi gereğince teminatın hangi hukuki sebebe dayalı borçlar için tesis edildiğinin, tereddüde yer bırakmayacak ölçüde belirgin olması gerekir.
Vurgulanmalıdır ki, özellikle somut olaydaki gibi ayni hakları konu alan hukuki ilişkilerde resmi senette yazılı irade açıklamaları taraflar dışında, üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebileceğinden, mümkün olduğunca yoruma kapalı, net ve ispata elverişli olmalı ve metnin yorumlanması gerektiğinde de bu ilkeler göz önünde tutulmalıdır. Tarafların irade etmediği ve resmi senede geçirilmeyen hususların, yorum yolu ile teminat kapsamına alınması, yukarıdan beri anlatılan hukuki olgularla bağdaşmaz.
Somut olayda tesis edilen ipoteğin resmi senedinde bu ipoteğin ... Teks. San. Tic. AŞ.nin... ... AŞ.nden kullandığı ve kullanacağı kredilere kefil olan ... Teks. San. Tic. AŞ.nin bu kefaletinin karşılığı olmak üzere tesis edildiği belirtilmiştir.
Bozma üzerine banka kayıtları üzerinde inceleme yapan bilirkişilerin düzenlediği ve hükme de esas alınan raporda ... .... San. Tic. AŞ’nin, sözü geçen genel kredi sözleşmelerinde kefil sıfatıyla imzasının bulunmadığı net biçimde gösterilmiştir.
Hal böyle iken hatalı yorumlama ile ipoteğin kefalet dışındaki bazı borç üstlenme ve sair teminat gösterme ilişkilerinden doğacak borçları da teminat altına aldığı şeklinde sonuca varılması doğru görülmemiştir.
Yerel mahkeme kararı daha evvel Dairemizin ........2012 gün ve 2012/4939-7283 E.K. sayılı kararı ile onandığından, yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile onama kararının kaldırılarak, hükmün bozulmasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin ........2012 gün ve 2012/4939-7283 E.K. sayılı onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, evvelce alınan onama harcı ile karar düzeltme harcının istek halinde iadesine, ....05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.