MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ..."na izafeten .....Müdürlüğü vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 24/01/2012 ve 19/01/2004 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz kullanma bedeli istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 29/01/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Asıl dava; davalı şirketin, başkası adına ruhsatlı sahadan kaçak olarak çıkartıp ürettiği malzeme bedelinin ödetilmesi, birleşen dava ise; davacı hazine adına kayıtlı başka bir taşınmazın izinsiz olarak kullanılması nedeniyle arazi kullanım bedeli istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, asıl davanın reddine dair verilen karar daire denetiminden geçerek kesinleşmiş, buna karşın birleşen dava hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmediğinden karar bu yönden bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak birleşen davanın da asıl davadaki gerekçe doğrultusunda reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı hazine, adına kayıtlı taşınmazın davalı tarafından izinsiz olarak kullanıldığını belirterek, arazi kullanım bedelini istemiştir.
Davalı, usul ve yasaya aykırı olan davanın reddini savunmuştur.
Yerel mahkemece, asıl dosyadaki gerekçe gibi, dava dışı şirkete tahsis edilen ruhsat sahasında kalan taşınmazı, davalı şirketin kullanmasının, davacının malvarlığında bir azalmaya neden olmayacağı kabul edilerek, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya incelendiğinde, asıl ve birleşen dosyadaki taşınmazların aynı olup olmadığı, birleşen dosyadaki taşınmazın da aynı ruhsat sahasında kalıp kalmadığı tam olarak anlaşılamamaktadır. Kaldı ki, mahkemece uyulan bozma ilamında, birleşen dosyadaki taşınmazın farklı bir taşınmaz olduğu belirtilmiştir. Bu bakımdan, asıl dosyadaki ret gerekçesinin, birleşen dosya için de geçerli olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Şu halde, birleşen dosyada dava konusu yapılan yerin, hiçbir tereddüte mahal bırakmayacak şekilde asıl dosyadaki ruhsat sahası ile bağlantısı, bu taşınmazın da aynı sahada kalıp kalmadığının tespiti için oluşturulacak yeni bir heyetten rapor veya yeterli görülmesi durumunda önceki heyetten ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmelidir. Hüküm, bu bakımdan yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA 01/07/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.