Esas No: 2021/960
Karar No: 2022/2157
Karar Tarihi: 14.02.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/960 Esas 2022/2157 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu mahkeme kararı, bir iş mahkemesinde devam eden bir davada, katılanın verdiği imzalı boş kağıdın açığa imza olarak kötüye kullanılması suretiyle özel belgede sahtecilik suçuyla ilgili bir durumu ele almaktadır. Sanığın eyleminin TCK'nin 209/1. madde ve fıkrasında öngörülen “açığa imzanın kötüye kullanılması” suçunu oluşturacağı, ancak takibinin şikayete bağlı olduğu ve şikayet süresinin “fiil ve failin öğrenildiği günden itibaren 6 ay” olduğu belirtilmektedir. Yargılama sürecinde, şikayet süresinin geçtiği gerekçesiyle kamu davasının düşmesi gerektiği halde kurulan mahkumiyet hükmü bozulmuştur.
Ayrıca, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi belirtilerek, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Açığa imzanın kötüye kullanılması suretiyle özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Katılanın, sanığın personel müdürü olduğu şirkette genel müdür olarak çalıştığı, işten çıkarılması üzerine kalan alacaklarını almak için iş mahkemesine dava açtığı, bu mahkemede yargılama devam ederken katılanın çalıştığı dönemde işlerin yürümesi için şirkete verdiği kaşeli ve imzalı boş kağıtlardan birinin üstü istifa dilekçesi gibi doldurularak iş mahkemesinde görülen davada dosyaya sunulduğu, bu şekilde açığa imzanın kötüye kullanılması suretiyle özel belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanığın katılan tarafından şirkete bırakılmış imzalı boş kağıtları bertakrip ele geçirmesinin söz konusu olmadığı, sanığın eyleminin TCK'nin 209/1. madde ve fıkrasında öngörülen “açığa imzanın kötüye kullanılması” suçunu oluşturacağı ve takibinin şikayete bağlı bulunduğu, TCK'nin 73. maddesinde de şikayet süresinin “fiil ve failin öğrenildiği günden itibaren 6 ay” olduğu ve şikayetin süresi içerisinde yapılıp yapılmadığının yargılama şartı olarak kabul edildiği, bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, suça konu istifa dilekçesinin 25.02.2010 tarihinde celse arasında dosyaya sunulduğu, 30.06.2010 tarihli duruşmada katılan ve vekilinin hazır bulunduğu, suça konu istifa dilekçesinden haberdar oldukları, katılanın altı aylık şikayet süresi geçtikten sonra, 26.07.2011 tarihinde sanık hakkında şikayetçi olduğu anlaşıldığından, şikayetin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla mahkumiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafisi ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 14.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.