16. Hukuk Dairesi 2014/12276 E. , 2015/140 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "davalıların tutunduğu Nisan 327 tarih 42, 43, Aralık 1969 tarih ve 299, 300 sıra numaralı tapu kayıtları ile 1936 tarih ve 224, 226 tahrir numaralı vergi kayıtlarının usulünce uygulanarak kapsamlarının belirlenmesi, taşınmazların öncesinin mera olup olmadığının araştırılarak tapu kayıtlarının kapsamı dışında kalan bölümler yönünden davalılar lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluşup oluşmadığının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ve çekişme konusu 284 ada 1, 2, 287 ada 1, 2, 3, 4, 6, 7, 8, 288 ada 1, 2, 289 ada 1 ila 9 parsel sayılı taşınmazların mera vasfıyla ... adına, 287 ada 5, 288 ada 3, 4 parsel sayılı taşınmazların yol vasfıyla ...Müdürlüğü adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ...Belediye Başkanlığı, davalı ..., ..., ... ve yargılma sırasında ölen katılan ... mirasçıları vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozmaya uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozmada işaret edilen hususların eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Bozma ilamında davalıların tutundukları tapu kayıtları ve vergi kayıtlarının usulünce uygulanarak kapsamlarının belirlenmesi gereğine değinildiği halde mahkemece bu kayıtlar uygulanmaksızın karar verilmiştir. Diğer taraftan çekişmeli taşınmazların tamamı davacı Seydişehir Belediye Başkanlığı tarafından davalı ... aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan ve görevsizlik kararıyla Kadastro Mahkemesine aktarılan müdahalenin önlenmesi davasının kapsamında kaldığı mahkemece belirlenip karar verilmiş ise de; 284 ada 1, 2, 287 ada 5, 7, 8, 288 ada 3, 4, 289 ada 1, 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitleri olağan usullere göre yapılıp tapuya tescil edildikleri halde bu parseller davalı hale getirilip kayıt malikleri davaya dahil edilmemiştir. O halde, doğru sonuca ulaşabilmek için öncelikle, 284 ada 1, 2, 287 ada 5, 7, 8, 288 ada 3, 4, 289 ada 1, 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların güncel tapu kayıtları getirtilerek davalı şerhi konulmalı, tapu kayıt malikleri davaya dahil edilmeli bundan sonra davalı ve müdahillerden hangi taşınmaz için, hangi tapu kaydı ve vergi kaydına dayandıkları sorulup saptanmalı, ayrıca müdahil davacılara, dayandıkları tapu kayıt maliki ile irsi ilişkilerini kanıtlamaları için olanak tanınmalı, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi kurulu ile taraf tanıkları ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı; tarafların dayandığı tapu ve vergi kayıtları tesislerinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup kayıtlarda yazılı hudutlar yerel bilirkişilere zeminde tek tek açıklattırılmalı, bilirkişilerce gösterilemeyen sınırlar yönünden taraflara tanıkla kanıtlama imkanı sağlanmalı, bilirkişi ve tanık sözleri, komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, fen bilirkişisine yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar haritasında işaretlettirilmeli ve uygulanacak tapu kayıtlarının kapsadığı alanı gösterir, denetime açık ve keşfi takibe imkan verir rapor ve harita düzenlettirilmeli, bu suretle dayanılan kayıtların kapsamı açık bir şekilde tespit edilmelidir. Ayrıca yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kim tarafından kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi sürelerle ve nasıl kullanıldığı, kullanmanın ekonomik amaca uygun olup olmadığı, kayıtlardaki hudutların arzettikleri özelliklerin ayrıntılı sorularak, maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de mera niteliğindeki taşınmazların mera vasfı ile orta malı olarak sınırlandırılmasına, yol niteliğindeki taşınmazların ise tespit harici olduğu göz önüne alınarak haritasında gösterilmesi ile yetinilmesi gerekirken mera niteliğindeki taşınmazların ..., yol niteliğindeki taşınmazların ise ... Müdürlüğü adına tescil hükmü kurulması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının temyiz edenlere iadesine, 22.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.