9. Hukuk Dairesi 2021/834 E. , 2021/4717 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili asıl davada, davacının 15.11.2011 tarihine kadar davalı belediyeye devrolunan mülga Doğantarla Belediyesi"nde işçi olarak çalıştığını, bu tarihten sonra 6111 sayılı Kanun gereğince Milli Eğitim Müdürlüğü"ne nakledildiğini, 2009 yılından itibaren maaş ödemeleri ile ikramiye ödemelerinin aksatıldığını, devlet ikramiyesi olarak davacıya ödenme yapılmadığı gibi, ayrıca yıl içerisinde dört defa verilmesi gereken ikramiyelerin de ödenmediğini, 03.03.2011 tarihinde ... Sendikası ile Doğantarla Belediye Başkanı arasında uzlaşma tutanağı düzenlendiğini ve imza altına alındığını, belediyenin bu sözleşmeye uygun hareket etmediğini, davacı ile belediye arasında taahhütname düzenlendiğini, ancak davalı tarafın taahhütnameyi de yerine getirmediğini ileri sürerek ödenmeyen ücret alacağı ve ikramiye alacaklarının davalı kurumdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili birleşen davada, davacının kapatılan Doğantarla Belediyesi bünyesinde 15.11.2011 tarihine kadar kesintisiz olarak çalıştığını, yılda dört defa verilmesi gereken ikramiye alacağını alamadığını, 2008-2011 tarihleri arasındaki ikramiye alacaklarının tahsili için davayı açtıklarını belirterek ilave tediye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 15.11.2011 tarihinde belediyeden ayrıldığını ve bu nedenle de 15.11.2011 ile 14.12.2011 tarihleri arasına ilişkin süreye ilişkin talepte bulunmasının haksız olduğunu, maaşları ödemekte zorlanan belediyenin ikramiye ödemelerini yapamadığını, uzlaşma tutanağı ve taahhütnamenin taraflarına tebliğ edilmediğini, dosyaya da bu tarih itibarıyla sunulmadığından uzlaşma tutanağı ve taahhütnameye karşı beyan ve itirazlarını saklı tuttuklarım, belediyenin ödeme güçlüğü içerisinde olduğunu, davacının iddia ettiği maaşlarının çoğunluğunun ödendiğini, belirtilerek davanın reddini savunmuştur
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kabulü hakkında verilen 12.09.2014 tarihli ilk karar, davalının temyiz başvurusu üzerine Yargıtay (Kapatılan ) 22. Hukuk Dairesi’nin 2016/8659 esas 2018/14270 karar sayılı 05.06.2018 tarihli ilamında yazılı gerekçelerle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğar.
Usuli kazanılmış hak kavramı anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir. Usuli müktesep hak müessesesi H.M.K."nda düzenlenmiş olmamakla beraber davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir.
Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09/05/1960 T., 21/9; 04/02/1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir. (HGK.nun 12/07/2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03/12/2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.)
Yargıtay’ın bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak doğmuştur. (09/05/1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı)
Bazı konuların bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmesi durumunda da usuli kazanılmış hak doğmuş olur. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uyan mahkeme, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Yani kesinleşmiş bu kısımlar o kısımlar lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak teşkil eder.
Somut olayda; bozma öncesi yapılan yargılamada uyuşmazlık konusu ücret alacağı 12.398,39 TL net olarak hüküm altına alınmış olup, davacının bu kabule bir itirazı yoktur. Davacı hükmü temyiz etmemiş, davalının temyiz başvurusu üzerine karar, Yargıtay (Kapatılan ) 22. Hukuk Dairesi’nin 2016/8659 Esas 2018/14270 Karar sayılı ilamında yazılı gerekçelerle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada davacının ücret alacağı bu kez net 13.902,32 TL olarak hüküm altına alınmıştır. Ancak, az yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde 12.09.2014 tarihli ilk kararın davacı tarafından temyiz edilmemesi üzerine davalı lehine oluşan usuli müktesep hak gözetilmeden, ücret alacağının ilk kararda belirtilen tutardan daha fazla olacak şekilde hüküm altına alınması isabetsiz olmuştur. Mahkemece yapılması gereken iş, ücret alacağının bozma ilamı ile davalı lehine oluşan usuli müktesep hak gözetilerek hüküm altına alınmasıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.