Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/6219 Esas 2014/9706 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6219
Karar No: 2014/9706
Karar Tarihi: 22.05.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/6219 Esas 2014/9706 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını tahsil için icra takibi başlattı. Ancak davalı itirazda bulundu. Davacı, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talepleriyle dava açtı. Mahkeme, davanın reddine karar verdi. Davacı vekili kararı temyiz etti. Yargıtay, davalının cevabındaki kabulünde olan kısım üzerinde durulması gerektiğini, eksik incelemeyle karar verildiğini belirterek kararı bozdu.
Kanun Maddeleri:
- 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 10. maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2014/6219 E.  ,  2014/9706 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Malatya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 05/11/2013
    NUMARASI : 2013/350-2013/455


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını tahsil için giriştikleri icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalının ikametgahının bulunduğu İzmir Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğunu, müvekkilinin 2003 yıllında 400 milyona kefil olduğunu, 11.04.2007 tarihindeki limit artırım miktarı 15.000,00 TL"nin banka tarafından yazıldığını, müvekkilinin bankaya böyle bir borcu bulunmadığını savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece davalının kefil olduğu, kredinin tüketici kredisi olması ve davacı bankanın tüketici kredisinin ödenmemesi durumunda öncelikle asıl borçluya başvurması yani ona karşı icra takibi başlatması ve bu takibin semeresiz kalması durumunda kefil olan davalıya başvurması mümkün iken, asıl borçlu ile birlikte aynı icra dosyasında kefil olan davalıya da başvurmasının 4077 Sayılı Yasanın 10. maddesinin emredici hükmüne aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı yapmış olduğu icra takibinde borcun sebebini “kredi kartı üyelik sözleşmesi, bankacılık hizmetleri sözleşmesi... vs.” olarak belirtmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde, 2003 yılı içinde borca kefil olduğunu, daha sonra banka tarafından 11.04.2007 tarihinde limit artırımı yazılıp işleme konulduğunu, limit artırımı ile ilgili kısımların müvekkilince doldurulmadığını, bu yönden yazı ve imza araştırması yapılarak Adli Tıp"dan rapor alınması gerektiğini belirtmiştir.
    26.01.2012 tarihli hesap bilirkişi raporunda davalının kabulünde olan kefalet limitine, ilişkin kısım ile ayrıca davalının kabul etmediği limit artırımına ilişkin kısımdan takip tarihi itibarıyla ödenmeyen borç miktarları hesaplanarak gösterilmiştir.
    Bu durumda mahkemece davalının cevabındaki kabulünde olan kısım üzerinde durulup varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.