2. Ceza Dairesi Esas No: 2020/1125 Karar No: 2020/3772 Karar Tarihi: 02.03.2020
Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/1125 Esas 2020/3772 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hırsızlık suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, mahkeme kararı 3 sebep nedeniyle bozulmuştur. İlk olarak, sanığın diğer bir suçtan da hükümlü olduğunun anlaşılması nedeniyle savunma hakkı kısıtlanmıştır. İkinci olarak, suça konu akülerin sanıklar arasında nasıl dağıtıldığına dair yeterli delil bulunmadığı ve sanığın suç eşyası olduğunu bilip bilmediğine dair kesin delil olmaması nedeniyle sanığın mahkumiyeti yetersiz gerekçelerle verilmiştir. Son olarak, çalınan akülerin geri iade edildiği ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği konusunda hatalı bir karar alınmıştır. Kanun maddeleri ise, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. ve 145. maddeleri ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 196. maddesidir.
2. Ceza Dairesi 2020/1125 E. , 2020/3772 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- UYAP kayıtlarına göre, sanık ...’nin hüküm tarihinde farklı yargı çevresi içerisinde bulunan Bursa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka bir suçtan hükümlü olduğunun anlaşılması karşısında; sanığa duruşmadan bağışık tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, sanığın hükmün açıklandığı 30/04/2015 tarihli duruşmada hazır edilmeyerek hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK’nın 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması, 2-Sanıkların dosya içeriğindeki beyanlarına göre suça konu akülerin sanık ... tarafından diğer sanık ...’e verildiği, sanık ...’in aküleri olay yerinden çaldığına dair herhangi bir kamera kaydı ya da görgü tanığı tespit edilemediği, sanık ...’in soruşturma aşamasındaki kolluk ifadesinde akünün satılmak üzere diğer sanık ... tarafından kendisine verildiğini beyan ettiği, diğer sanık ...’in ise beyanlarında söz konusu aküyü ...’e verdiğini ancak hibe etmek amacıyla verdiğini beyan ettiği, dosya içeriğinde sanık ...’in suça konu aküleri şikayetçinin aracından çaldığına dair herhangi bir delil bulunmadığı gibi, sanık ..."in diğer sanık ..."ten aldığı aküyü 15 TL"ye sattığı, dosya içeriğindeki değer tespit tutanağına göre akünün ikinci el fiyatının 24 TL olduğu da nazara alınarak, akünün satılan bedeli ile gerçek kıymeti arasında aşırı farkın da söz konusu olmadığı dikkate alındığında sanık ..."in akünün suç eşyası olduğunu bildiği veya bilecek durumda olduğuna dair savunmalarının aksine, mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, somut ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden sanık ..."in beraati yerine, yetersiz gerekçe ile yazılı biçimde mahkumiyetine karar verilmesi, 3-Kabule göre de; Sanık ... yönünden ; a- 21.03.2014 tarihli Değer Tespit Tutanağı"nda suça konu 1 adet akünün değerinin 24 TL olduğunun belirtilmesi karşısında; hırsızlık konusunu oluşturan akülerin değerinin az olması nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 145. maddesinin uygulaması gerektiğinin gözetilmemesi, b-Müştekinin karardan sonra 15.11.2018 tarihinde Yargıtay"a gönderdiği dilekçesinde; çalınan aküleri nedeniyle tüm mağduriyetinin giderildiğini beyan etmesi karşısında; iadenin soruşturma aşamasında mı yoksa kovuşturma aşamasında mı gerçekleştirildiğinin şikayetçiden sorulup sonucuna göre sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 02/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.