Kasten yaralama - silahla tehdit - genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/19366 Esas 2020/3822 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/19366
Karar No: 2020/3822
Karar Tarihi: 25.02.2020

Kasten yaralama - silahla tehdit - genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/19366 Esas 2020/3822 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından görülen bir davanın temyiz aşamasında verilen kararda, sanıkların silahla tehdit ve kasten yaralama suçlarından hüküm giyip giymeyeceklerine karar verilmiştir. Silahla tehdit suçunun zamanaşımı süresinin dolmasından dolayı sanıkların mahkumiyet hükümleri bozulmuş ve kamu davası düşürülmüştür. Kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükümleri ise sanıkların haksız tahrik hükmü kapsamında değerlendirilmediği, cezaların orantısızlığı ve yasal düzenlemelerin eksikliği nedeniyle bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak ise 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e, 67/4. maddeleri, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi, 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi, TCK'nin 3., 61., 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son, 87/3., 37/1., 29., 53. maddeleri belirtilmiştir.
3. Ceza Dairesi         2019/19366 E.  ,  2020/3822 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Kasten yaralama, silahla tehdit, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat, düşme

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dosya da bulunan temyiz dilekçelerinin içeriklerine göre, sanıklar ve müdafiilerinin, sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümlerini temyiz ettikleri anlaşıldığından, sanık ... hakkında verilen düşme kararı ile sanıklar ... ve ... hakkında verilen beraat kararları temyiz incelemesi dışında bırakılarak yapılan incelemede;
    1)Sanıklar ... ve ... hakkında silahla tehdit suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Sanıklara yüklenen silahla tehdit suçunun gerektirdiği cezanın kanunda belirtilen türü ve üst sınırına göre; suç tarihi olan 13.07.2006 tarihi ile inceleme tarihi arasında 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e, 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeple 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA ve gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle sanıklar hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
    2)Sanıklar ..., ... ve ... hakkında mağdur ..."a karşı kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Sanıklar ... ve ..."e verilen cezaların türüne ve miktarına göre, sanıklar müdafiin duruşmalı inceleme talebinin, 5271 sayılı CMK’nin 299. maddesi ve 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 318. maddesine göre reddine karar verilerek yapılan incelemede;
    Sanıkların mağdur ..."a yönelik eylemlerinin 5237 sayılı TCK"nin 37/1. maddesi delaletiyle TCK"nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son maddelerinde düzenlenen kasten yaralama suçu olduğu, bu maddelerde öngörülen ceza miktarları gözetilerek zamanaşımı süresinin TCK"nin 66/1-d maddesi uyarınca 15 yıl olduğu ve bu sürenin de henüz dolmadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki zamanaşımı nedeniyle kamu davasının düşürülmesi gerektiğine dair görüşe iştirak olunmamıştır.
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz taleplerinin reddine, ancak ;
    a)Sanıkların, mağduru yaşamını tehlikeye sokacak ve kemik kırığına neden olacak şekilde yaralandığı olayda, birden fazla nitelikli halin bir arada bulunması nedeniyle, TCK"nin 3. maddesinde belirtilen orantılılık ilkesi gözetilerek temel ceza tayininde, TCK"nin 61. maddesi gereğince sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    b)Sanıkların eylemi sonucunda mağdurun hem yaşamını tehlikeye sokacak hem de kemik kırığına neden olacak şekilde yaralanmış bulunması karşısında, sanıkların sadece en ağır cezayı gerektiren sonuçtan dolayı sorumlu tutulması, sanıklar hakkında TCK"nin 86/1, 86/3-e ve 87/1-d-son maddelerinin uygulanması ile yetinilmesi gerekirken, uygulama yeri bulunmayan TCK"nin 87/3. maddesi ile ayrıca kırıktan dolayı arttırım yapılması,
    c)Tarafların aşamalardaki beyanları ve alınan doktor raporlarına göre sanıklar ve mağdurun karşılıklı birbirlerini yaralamaları şeklinde gerçekleşen olayda, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarihli, 2002/4-238 Esas - 2002/367 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde şüpheli kalan bu hal nedeni ile sanıklar lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,
    d)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ..., sanıklar ... ve ... müdafii ve sanık ... müdafii temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanıkların kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 25.02.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.