15. Ceza Dairesi 2016/605 E. , 2018/3170 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık (değişen suç vasfına göre hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma)
HÜKÜM : a)Sanıklar ... ve ... hakkında her iki suçtan ayrı ayrı beraat
b)Sanık ... hakkında TCK"nın 155/2, 52/4, 53/1-3 ve 207/1-2, 52/4, 53/1-3 maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarından ... ve ..."nun beraatlerine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından; sanık ..."ın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık ... müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan ile sanık ..."ın meşe palamutundan hayvan yemi yaparak Avrupa ülkerine ihraç etme amacıyla...Gıda Anonim Şirketi adı altında şirket kurdukları, şirketin yüzde 51 hissesinin katılana, yüzde 5 hissesinin ise sanık ..."ya ait olduğu, sanık ..."nın yönetim kurulu başkanı olarak A grubu imza yetkisine sahip olduğu, katılan ve sanık ..."in yönetim kurulu üyesi olarak atandığını, katılana B grubu imza yetkisi verildiği, şirket adına işlem yapmak üzere A ve B grubu imza sahiplerinin müşterek imza atmalarının kararlaştırıldığı, sanıkların katılanın yurt dışında olduğu 30/07/2008 tarihinde katılanın sahte imzası ile tanzim olunan yönetim kurulu kararı ile katılanı yönetimden tasfiye edip imza yetkisini kaldırdıkları ve katılan tarafından şirketin kurulması ve meşe palamutu alınması amacıyla şirket hesabına banka havalesi ile gönderilen toplam 843.500 Euro parayı amacı dışında kullanıp haksız menfaat temin ettikleri ve bu suretle üzerlerine atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği olayda,
1-Sanıklar ... ve ... hakkında verilen beraat hükümleri ile sanık ... hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık, tanık ve katılan beyanları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekili ve sanık ..."ın temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 18.06.2013 tarih ve 2012/15-1351-2013/328 E-K sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, kanun koyucu, cezanın kişiselleştirilmesinin sağlanması bakımından hâkime somut olayın özellikleri ve işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı bir şekilde gerekçesini de göstererek iki sınır arasında temel cezayı belirleme yetki ve görevini yüklemiştir. Ancak, hâkimin temel cezayı belirlerken dayandığı gerekçe, bu düzenlemelere uygun olarak; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik ile dosya içeriğine yansıyan bilgi ve belgelerin isabetli biçimde değerlendirildiğini gösterir biçimde yasal ve yeterli olmalıdır. Bu açıklamalar ışığında, katılandan elde edilen menfaat miktarı göz önünde bulundurularak, hüküm kurulurken, TCK"nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesinde sayılan kriterler esas alınıp takdir hakkının kullanılması suretiyle alt ve üst sınırlar arasında bir belirleme yapılarak cezanın alt sınırdan daha fazla uzaklaşılmak suretiyle tayin edilmesi gerekirken, hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesine aykırı olarak yazılı şekilde eksik cezaya hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 08/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.