Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/12809
Karar No: 2014/16089
Karar Tarihi: 08.12.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/12809 Esas 2014/16089 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/12809 E.  ,  2014/16089 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dilekçesinde; ödenmeyen enerji tüketim faturaları nedeniyle davalılar aleyhine icra takibi başlattıklarını, ancak davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; aldırılan ikinci bilirkişi raporu esas alınarak davanın reddine dair verilen hüküm davacı tarafça temyiz edilmiş, Dairemizin 01.10.2012 günlü ve 2012/13291 E. 20292 K. sayılı ilamı ile;
    (... Usule aykırı olarak raporlar arasındaki çelişki giderilmeden, hükme neden esas alındığı belirtilmeksizin ikinci bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    O halde mahkemece yapılacak iş; raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için elektrik mühendislerinden oluşan uzman 3"lü bilirkişi heyeti ile mahallinde yeniden keşif yaparak; heyetten yöntemince düzenlenmiş, tarafların itirazını karşılayan, denetime elverişli bir rapor alıp, hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesis etmek olmalıdır...)
    Gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bozma ilamına uyan mahkemece, aboneliğe ait belgeler ve tapu kayıtları getirtilmiş, mahallinde keşif yapılarak bilirkişi heyetinden rapor aldırılmış ve toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda; dava konusu tüketimin yapıldığı bildirilen aboneliğe ait sözleşmede abone isminin yer almadığı, ancak aboneliğe ait tesisattan geçen elektriğin internet kafe ve dernek tarafından kullanıldığı, internet kafenin kim tarafından işletildiğinin
    belli olmadığı, ayrı bir tüzelkişiliği bulunan dernek aleyhine açılmış bir davanın da bulunmadığı, bu nedenle borçtan aboneliğin kurulu bulunduğu taşınmazın maliki olan davalı ..."ın sorumlu olduğu kabul edilerek; davalı ... aleyhine açılmış davanın kısmen kabulüne, davalı ... aleyhine açılan davanın ise reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Dava, 2007/6 ila 2009/3 dönemleri arasında tüketilen elektrik enerjisi nedeniyle tahakkuk ettirilen dönem faturalarının ödenmemesi üzerine başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin "Zamanında ödenmeyen borçlar" başlıklı 24.maddesinin 2. fıkrası; "Müşterinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması halinde dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından elektriği kesilebilir." hükmünü içermektedir..
    Dava konusu aboneliğe ilişkin abone sözleşmesinin 29.maddesinin 1. fıkrasında ise; "Borçlarını ilk müracaatta ödemeyen abonelerin binalarına en az dört gün vadeli bir ihbarname bırakılır. Tayin edilen müddetin sonuna kadar borç ödenmez ise cereyan kesilir." hükmü yer almaktadır.
    Yukarıda açıklanan yönetmelik ve sözleşme hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; zamanında ödenmeyen faturalardan dolayı elektriğin kesilmesinin amir hüküm olduğu anlaşılmaktadır.
    Somut olayda; 2007/6 – 2009/3 dönemleri arasında tüketilen enerji nedeniyle tahakkuk ettirilen 18 adet faturanın ödenmemesine rağmen, yönetmelik ve sözleşme gereği elektriğin kesilmemesi davacı ... şirketi açısından müterafik kusur müterafik kusur teşkil etmektedir. Eş söyleyişle, kendisine düşen elektriği kesme yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacı ... şirketi % 50 oranında kusurludur. Ancak, bu kusur tüketilen enerji bedelinin (normal tüketim bedeli) aslından davalının beraatını gerektirmeyeceği gibi, hukukî sorumluluğunu da ortadan kaldırmaz. Olsa olsa davalı açısından, normal tüketim bedeli dışındaki gecikme zammı veya işleyecek yasal faizden indirimi gerektirir.
    Bundan ayrı, dava konusu aboneliğe ilişkin abone sözleşmesinde, ödemelerde gecikme olması halinde fatura bedeline avans faizi oranında gecikme zammı uygulanacağına dair bir hüküm bulunmamaktadır. Bu sözleşme nedeniyle avans faizi oranında gecikme cezası istenemez. Ancak, çoğun içinde az vardır kuralı uyarınca bu aboneliğe ilişkin alacağının geç ödenmesi halinde yasal oranda gecikme faizi istenebilir.
    Hâl böyle olunca; mahkemece, dosyanın bozma sonrası rapor aldırılan bilirkişi heyetine tevdi ile (davalının normal tüketim bedelinin aslında her halükarda sorumlu olduğu gözetilerek) takibe konu faturaların incelenmesi suretiyle normal tüketim bedeli ve (dava konusu alacak döneminde yürürlükte bulunan tarife ve taraflarca imzalanan sözleşme hükmü uyarınca) fatura tutarlarının ödenmemesi nedeniyle elektriğin kesilmesi gereken tarihin belirlenmesi, gecikme zammı veya faiz yönünden ise; bu tarihe kadar olan gecikme zammı veya faizin tamamının (yasal faizin esas alınması ve KDV"nin de dahil edilmesi suretiyle)
    hesap edilmesi, bu tarihten sonraki dönem için ise, yasal faiz esas alınarak hesaplanacak gecikme zammı veya faizden davacı tarafın kusuru oranında indirim yapılması ve sonuç olarak davalının borçlu bulunduğu normal tüketim bedeli, gecikme zammı ve KDV"den oluşan toplam borcun tesbit edilmesi suretiyle uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi