12. Ceza Dairesi 2015/4837 E. , 2016/6497 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık, mühür bozma
Hüküm : 1-2863 sayılı Kanunun 65/b; 5237 sayılı TCK"nın 62, 53/1, maddeleri gereğince mahkumiyet ( iki kez)
2-5237 sayılı TCK"nın 203, 62, 52. maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık ve mühür bozma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Mühür bozma suçundan sanığın ve müdafinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Anayasa Mahkemesinin 07.10.2009 gün ve 27369 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanıp, yayımından itibaren bir yıl sonra 07.10.2010 tarihinde yürürlüğe giren, 23.07.2009 gün ve 2006/65 Esas, 2009/114 karar sayılı iptal hükmünün yürürlüğe girdiği tarihe kadar 5237 sayılı TCK"nın 50. ve 52. maddeleri ve 765 sayılı TCK hükümleri uyarınca doğrudan hükmedilip, başkaca hak mahrumiyeti içermeyen 2.000 TL"ye kadar (2000 TL dahil) adli para cezalarına ilişkin mahkumiyet hükümleri 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı Kanunun 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olup, 07.10.2010 ila 6217 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihine kadar ise mahkumiyet hükümlerinin hiçbir istisna öngörülmeksizin temyizinin mümkün olduğu, 14.04.2011 ve sonrasında ise, doğrudan hükmedilen 3.000 TL’ye kadar (3.000 TL dahil) para cezalarının 5320 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte olduğu, 29/04/2014 tarihinde verilen 3000 TL."den ibaret mahkumiyet hükümlerine karşı suç niteliğine ilişkin temyiz istemi bulunmadığı gibi sanığın temyiz itirazlarının da hükmü kesinlik sınırları dışına çıkarmadığı anlaşılmakla temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
2) Sanığın 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın ve müdafinin, atılı suçun sübuta ermediğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a-23/11/2012 tarihinde Uzungöl Belediyesi görevlileri tarafından düzenlenen yapı tatil zaptı, kolluk görevlileri tarafından düzenlenen 19/02/2013 tarihli tutanak ve eki belgelerden, sanık tarafından, Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 04/12/1998 gün, 3332 sayılı kararı ile 3. derece doğal sit alanı olarak tescil edilen sınırlar dahilinde kalmakta olan Trabzon İli, Çaykara İlçesi, Uzulgöl Beldesi, Yenimahalle Mahallesi, 143 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerine betonarme nitelikte bir yapı inşa ettirilmekte olduğunun tespit edildiği, bu tespitle ilgili olarak Çaykara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen iddianamenin 04/03/2013 tarihinde kabul edildiği, bu tarihten sonra mahkeme tarafından mahallinde yapılan 04/06/2013 tarihli keşifte, sanık tarafından yaptırılan inşaatın tamamlandığının görüldüğü, bunun üzerine sonradan tespit edilen eylemle ilgili sanık hakkında Cumhuriyet başsavcılığına suç ihbarında bulunularak, açılan davanın 20/01/2014 tarihinde bu dosya ile birleştirildiği görülmekle birlikte, aynı taşınmaz üzerinde, iddianamenin kabulü tarihine kadar gerçekleşen her bir inşai ve fiziki müdahalenin, aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değerlendirilebileceği, iddianamenin kabulü tarihinde ise hukuki kesintinin gerçekleşmesi nedeniyle bu tarihten sonra yapılacak olan her müdahalenin ayrı bir davaya konu olacağı; mahallinde yapılan keşifte dava konusu taşınmazın inşaasının tamamlanmış olduğu anlaşılmakla birlikte, kolluk görevlileri tarafından düzenlenen 19/02/2013 tarihli tespit tutunağı ile 04/03/2013 tarihli iddianamenin kabulü tarihi arasında geçen süre dikkate alındığında, bu durum sanığın lehine değerlendirilip, dava konusu uygulamaların bu süre içerisinde tamamlandığı kabul edilerek, sanığın atılı suçu TCK"nın 43. maddesi dikkate alınarak müteselsilen işlediği gözetilmeksizin, her iki tespite ilişkin sanığın ayrı ayrı mahkumiyetine karar verilmesi,
b-Sanık hakkında TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarihli, 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, sanık ve müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 18/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.