15. Ceza Dairesi 2016/2729 E. , 2018/3159 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK"nın 204/1, 62, 53, CMK"nın 231 maddeleri gereğince mahkumiyet ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması
TCK"nın 158/1-f, 62, 52/2, 158/1-f-son, 52/4, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler ve resmi belgede sahtecilik suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlar, vekalet ücreti ile sınırlı olmak üzere katılan vekili ve sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların olay tarihinde katılanın işyerine gelerek kendilerini... Gıda İnş. San. Ltd. Şti.’nin ortakları olarak tanıtıp alışveriş yapıp, ödemeyi suça konu ... şirketine ait 25.10.2006 tarihli, 6.300 TL bedelli çekle yaptıkları, çekin tahsil için ibrazında suç tarihinden önce keşideci şirketin işyerinde meydana gelen hırsızlık olayında çalınan çeklerden olduğunun anlaşıldığı, bu suretle sanıkların resmi belgede sahtecilik ve bankanın araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçlarını işlediklerinin iddia olunduğu olayda;
1- Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlara karşı yapılan temyiz istemlerinin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından 5271 Sayılı CMK"nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuran sanıkların haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2- Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Katılan beyanı ve teşhisi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından sanıkların atılı suçu işledikleri anlaşıldığından mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekili ve sanıkların yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a-5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin TCK"nın 158/1-f. son maddesi gereğince temel ceza belirlenirken doğrudan haksız elde olunan yararın iki katının esas alınması suretiyle fazla adli para cezası tayini,
b-1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13.maddesinin 1. fıkrası uyarınca, mahkumiyet kararı verilmesi halinde, kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkralarından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “5 gün” “4 gün” “80 TL” ve “12.600 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerlerine, sırasıyla “630 gün” “525 Gün” ve “10.500 TL” adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle; yine hükmün sonuna “katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 2.640 TL vekalet ücretinin sanıklardan alınarak katılana verilmesi" fıkrasının eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.