11. Hukuk Dairesi 2014/16064 E. , 2015/1646 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 08/04/2014 tarih ve 2013/480-2014/137 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalılardan ... ile eşi ... tarafından müvekkili banka şubesinde bulunan hesaplarındaki 43.647,58 TL paranın çekilerek hesabın kapatıldığını, ancak daha sonra davalı ...’in müvekkili bankayı arayarak davalı eşinin kendisine zarar vermek amacıyla müşterek hesaplarındaki paranın çekildiğinden bahisle bu paranın ödenmesini talep ettiğini, müvekkili banka tarafından yapılan araştırmada anılan davalıların diğer davalı ... ile birlikte müvekkili bankayı dolandırmaya çalıştıkları şüphesinin hasıl olduğunu ileri sürerek, davalılar arasındaki muvazaalı işlemin iptali ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 25.467,71 TL’nin faiz ve masrafları ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, muvazaa bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ...., davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın kabulü ile, 25.467,71 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan tahsiline dair karar davalı ... vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 12.09.2013 gün ve 2012/15521-15515 Esas ve Karar sayılı ilamı ile bozulmuş, Mahkemece Dairemiz bozma ilamına dayanılarak, Ağır Ceza Mahkemesi kararına göre, davalı ...’un diğer davalı ... ile işbirliği içinde bulunduğuna dair bir iddianın bulunmadığı, TMK’nın 990. maddesi hükmüne göre zilyet iradesi dışında elinden çıkmış olsa da, parayı iyi niyetle elde eden kimseye karşı tazminat davası açılamayacağından, davalı ...’un dava konusu alacaktan sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle, davalı ... yönünden davanın reddine, diğer davalı ... yönünden daha önce verilen karar kesinleşmiş olduğundan yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davacı harçtan muaf olduğundan dolayı, harç alınmasına mahal olmadığına, 11/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.