11. Hukuk Dairesi 2014/16615 E. , 2015/1642 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06/03/2014 tarih ve 2013/226-2014/135 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava konusu meblağ 19.292 TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK"nın 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, ısıtma ve soğutma sistemleri alanında dünyanın lider firması konumunda bulunan müvekkili şirket adına ....’nde kayıtlı, 17.01.1996 tarih ve 98254 sayılı, 16.02.1997 tarih ve 97223 sayılı, 06.04.2012 tarih ve 2012/32748 sayılı “... markaları ile benzer olan, müvekkilinin anılan markaları ile aynı/benzer mallar içeren ve karıştırılma ihtimali bulunan, 2007/24047 sayılı “....” ve 2009/42300 sayılı “...” markalarının davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek, davalı adına tescilli bu markaların 556 sayılı KHK"nın 44. maddesi uyarınca hükümsüzlüklerinin tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu markaların müvekkili adına 02.05.2007 tarihinde tescil edildiğini ancak davacı tarafça 5 yıllık hak düşürücü süre içinde davanın açılmadığını, tarafların faaliyet alanlarının farklı olduğunu, davacı markasının tanınmış marka olmadığını, müvekkilinin iltibas veya karışıklık oluşturma kastının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, hak düşürücü sürenin markanın tescil tarihinden itibaren başladığı, buna göre davanın süresinde açıldığı, davacının iddiasına dayanak ... ve ... sayılı markaların başvurularının, dava konusu marka başvurularından sonra olduğu, bu nedenle hükümsüzlük talebinin bu markalar yönünden kabul edilemeyeceği, dava konusu “... + ....” markası ile davacı adına tescilli 98254, 97223, 2012/32742, 2012/32748 sayılı “....” markaları arasında 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi kapsamında ilişkilendirme ve karıştırılma ihtimalinin bulunmadığından, KHK"nın 42/1-b maddesine göre dava konusu bu markanın hükümsüz kılınma koşullarının oluşmadığı ancak, dava konusu 2007/24047 sayılı “... ” markası ile davacı adına tescilli 98254 sayılı “.... + ....” markası arasında ilişkilendirme ve karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, davacı açısından susma suretiyle hak kaybının koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davalı adına ... numarasında kayıtlı .... markasının hükümsüzlüğüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 11/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.