Bir suçu gizlemek için tasarlayarak insan öldürme - nitelikli yağma - mala zarar verme - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2011/8523 Esas 2012/2001 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi
Esas No: 2011/8523
Karar No: 2012/2001

Bir suçu gizlemek için tasarlayarak insan öldürme - nitelikli yağma - mala zarar verme - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2011/8523 Esas 2012/2001 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanık Faruk'un bir suçu gizlemek için tasarlayarak insan öldürme, nitelikli yağma, mala zarar verme suçlarından dolayı cezalandırılmasına karar vermiştir. Ancak, mahkeme CMK.nun 216. maddesindeki düzenlemeye aykırı davrandığı için karar bozulmuştur. Ayrıca, sanık hakkında verilen cezanın toplanması da yasaya aykırıdır. Bu nedenlerle, sanık Faruk'un cezası bozulmuştur. Sanık Neşe ise irtibat nedeniyle beraat etmiştir.
Detaylı kanun maddeleri:
- CMK.nun 216. maddesi: Ortaya konan delillerin tartışmasında, sözün sırasıyla katılana veya vekiline, Cumhuriyet savcısına, sanığa ve müdafiine veya kanuni temsilcisine verilmesi gerekmektedir. Hükümden önce son sözün hazır bulunan sanığa veya müdafiine verilmesi zorunludur.
- 5237 sayılı TCK: Cezaların içtimasına yer vermeyen bir yasadır.
- 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Yasa: Her bir cezanın diğerinden bağımsız olduğunu ve kesinleşmesi halinde koşullu salıverilme hükümlerinin uygulanabilmesi için mahkemeden toplama kararı istenmesi gerektiğini belirtir.
- 765 sayılı TCK: Suç tarihinde yürürlükte olmayan bir yasadır.

1. Ceza Dairesi 2011/8523 E. , 2012/2001 K.

"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 1 - 2011/249428
MAHKEMESİ : Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO : 03/03/2011, 2010/188 (E) ve 2011/83 (K)
SUÇ : Bir suçu gizlemek için tasarlayarak insan öldürme, nitelikli yağma, mala zarar verme.

TÜRK MİLLETİ ADINA

1-) Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 09.10.2007 gün ve 336-198, 17.02.2009 gün 172/26 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; CMK.nun 216. maddesindeki düzenleme gereğince, ortaya konan delillerin tartışmasında sözün sırasıyla "katılana veya vekiline, Cumhuriyet Savcısına, sanığa ve müdafiine veya kanuni temsilcisine" verilmesi gerektiği, hükümden önce son sözün hazır bulunan sanığa veya sanığın oturumda hazır bulunmaması halinde hazır bulunan müdafiine verilmesinde zorunluluk bulunduğu dikkate alındığında, katılan vekilinin yokluğunda başlayan duruşmada iddia makamı esas hakkındaki mütalaasını
verdikten sonra sanığın ve müdafiilerinin esas hakkındaki savunmalarının alındığı ve sanığa son sözün verildiği, ancak bu sırada duruşmaya gelen katılanlar vekilinden esas hakkındaki diyecekleri sorulduktan sonra sanık ve müdafiilerine katılanlar vekilinin beyanlarına karşı diyeceklerinin sorulmaması ve son sözün de sanığa verilmemesi suretiyle CMUK.nun 216/3.maddesine aykırı davranılması,
2-) Kabule göre de; 5237 sayılı TCK"da cezaların içtimasına yer verilmemiş olup 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Yasanın 99. maddesi uyarınca hükmolunan her bir cezanın diğerinden bağımsız olduğu, kesinleşmesi halinde koşullu salıverilme hükümlerinin uygulanabilmesi yönünden mahkemeden bir toplama kararı isteneceği gözetilmeksizin, suç tarihinde yürürlükte bulunmayan 765 sayılı TCK.nun 73/2.maddesi uyarınca hücre süresi tayin edilmek suretiyle yazılı şekilde cezaların toplanmasına karar verilmesi,
Yasaya aykırı olup, sanık Faruk müdafii ile katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeksizin, sanık Faruk" un cezalandırılmasına ilişkin kısmen re" sen de temyize tabi bulunan hükümlerin bu nedenlerle, sanık Neşe"nin beraatine ilişkin hükmün ise irtibat nedeniyle CMUK.nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 20/03/2012 gününde toybirliği ile karar verildi.
20/03/2012 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ...huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık F.. Ş.. müdafii Avukat Orhan Oğuzhan"ın yokluğunda 22/03/2012 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.