5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/32159 Esas 2018/828 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/32159
Karar No: 2018/828

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/32159 Esas 2018/828 Karar Sayılı İlamı

Özet:

19. Ceza Dairesi tarafından verilen 2015/32159 E. ve 2018/828 K. sayılı kararda, Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi tarafından verilen mahkumiyet hükmü incelenerek, başka nedenler bulunmadığı için temyiz isteğinin reddedilmediği belirtilmiştir. Ancak, bandrol yükümlülüğüne uymamak suçunun mağdurunun doğrudan eser sahipleri yerine toplumu oluşturan bireyler olduğu ve tüzel kişilerin suçtan zarar görmelerine rağmen mağdur sayılamayacakları ifade edilerek, meslek birliklerinin şikayetçi olmasının da durumu değiştirmeyeceği belirtilmiştir. Sanığın aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve TCK'nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması gerektiği ifade edilerek, dosyanın incelenerek birleştirilmesi ve yeniden yargılama yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Kanun Maddeleri:
5846 Sayılı Kanun
5237 Sayılı TCK'nın hazırlanmasında esas alınan suç teorisi
TCK'nın 43/1. maddesi
5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi
19. Ceza Dairesi         2015/32159 E.  ,  2018/828 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplumu oluşturan bireyler olduğu, 5237 sayılı TCK’nın hazırlanmasında esas alınan suç teorisine göre bu durumda yani suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireyler olması halinde tüzel kişiler suçtan zarar gören olmalarına rağmen suçun mağduru sayılmayacağından meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de durumun değişmeyeceği cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylem nedeniyle sanık hakkında; Ankara (Kapatılan) 2. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin 23.09.2013 tarih ve 2013/26 Esas, 2013/187 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2015/14307 Esasında kayıtlı olan dava dosyasının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
    Anılan dosyanın incelenerek mümkün olması halinde birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve O Yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 05.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.