18. Hukuk Dairesi 2014/10620 E. , 2014/11552 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bucak 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/12/2012
NUMARASI : 2011/448-2012/354
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
1-Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamalarına göre özel ve dikkate alınması gereken haklı bir neden bulunmadıkça tarım arazilerinin olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden bilimsel yöntemle yapılacak değerlendirmede münavebeye alınacak ürünler için dekar başına elde edilecek ortalama verim, üretim gideri ve toptan satış fiyatına ilişkin olarak ciddi istatistiki bilgilere dayalı olduğu bilinen o yerdeki tarım müdürlüğü verilerinin esas alınması gerekmektedir.
Geri çevirme kararı üzerine dosyaya getirtilen gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğü cetvelinde; buğdayın dekar başına ortalama verimi 520 kg, kilogram başına toptan satış fiyatı 0.51 TL, dekar başına üretim giderinin 180.80 TL, samanının dekar başına ortalama veriminin 370 kg , kilogram başına toptan satış fiyatının 0.25 TL, karpuzun dekar başına ortalama verimi 5000 kg, kilogram başına toptan satış fiyatı 0.40 TL, dekar başına üretim giderinin 1050 TL, şeker pancarının dekar başına ortalama verimi 6500 kg, kilogram başına toptan satış fiyatı 0.125 TL, dekar başına üretim giderinin 472.50 TL, olmasına rağmen hükme esas alınan bilirkişi kurulu tarafından yukarıda açıklanan usul doğrultusunda hesaplama yapılmadan daha düşük değer belerlenmiş olması,
2-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında ihtiyati tedbir şerhi olarak yer alan Bucak Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/850 Esas sayılı dosyasının tapu iptal ve tescil davası olduğu, davanın reddine karar verildiği ancak ilamın kesinleşip kesinleşmediğine yönelik mahkemece araştırma yapılmadığı anlaşılmış olup, bu davanın sonucu araştırılarak mahkeme kararının kesinleştiğinin ve davalıdan farklı bir malikin olduğunun anlaşılması halinde 2942 sayılı Yasanın 18.maddesi uyarınca bu kişiye karşı davanın yöneltilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Ayrıca;
3-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa"nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi"nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden de hükmün bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.