Esas No: 2021/41575
Karar No: 2022/2102
Karar Tarihi: 14.02.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/41575 Esas 2022/2102 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, mühür bozma suçundan 3.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süre ile denetime tabî tutulmasına dair kararın kesinleşmesi üzerine, yine mühür bozma suçundan mahkum olmuş ve cezalandırılmıştır. Ancak Yargıtay, özelleştirme uygulamaları neticesinde elektrik dağıtım ve satışının özel şirkete devredilmesi nedeniyle yapılan mühürleme işlemine aykırı davranışta bulunmayan sanığın bu suçtan cezalandırılmasına isabet görülmediğinden bozma istemiyle kararı incelemiştir. Kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamede sanığın mühür bozma suçu unsurlarının oluşmadığı anlatılmış ve karar bozulmuştur. Yüklenen suç unsurları itibarıyla oluşmadığından sanığın beraatiyle birlikte cezanın çektirilmemesine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 203/1, 62 ve 52/2. maddeleri
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231 ve 309. maddeleri
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 12.07.2021 tarih ve 2021/12092 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 28.09.2021 tarih ve KYB-2021/92133 sayılı ihbarname ile;
Mühür bozma suçundan sanık ...'ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 203/1, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süre ile denetime tabî tutulmasına dair Denizli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/06/2011 tarihli ve 2010/293 esas, 2011/344 sayılı kararının 19/07/2011 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın 17/10/2012 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hükmün açıklanmasına ve sanığın 5237 sayılı Kanun'un 203/1, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Denizli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/10/2015 tarihli ve 2015/615 esas, 2015/468 sayılı kararının, "benzer olaylar nedeniyle Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08/03/2016 tarihli ve 2015/1121 esas, 2016/111 karar ve Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 23/03/2016 tarihli ve 2016/813 esas, 2016/5277 karar sayılı ilâmlarında da belirtildiği üzere, mühür bozma suçunun oluşabilmesi için kanunun veya yetkili makamların emri uyarınca konulmuş bir mührün kaldırılması ya da konuluş amacına aykırı hareket edilmesi gerektiği, ihaleye dayalı olarak elektrik dağıtımı yapan ve kamu görevlisi statüsü bulunmayan özel şirket görevlilerince yapılacak mühürlemelerin ihlâli durumunda, anılan suçun oluşmayacağı cihetle, somut olayda özelleştirme uygulamaları neticesinde elektrik dağıtım ve satışının Aydem Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi'ne 15/08/2008 tarihinde devredilmesi ve mühürleme işleminin de bu tarihten sonra 05/01/2010 tarihinde gerçekleştirilmiş olması karşısında, sanığın üzerine atılı mühür bozma suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; 29.01.2010 tarihli mühür bozma tutanağına konu 05.01.2010 tarihli mühürleme işlemini gerçekleştiren katılan AYDEM Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi'nin mühürleme tarihinden önce 15.08.2008 tarihinde özelleştirilmesi nedeniyle, lisans sahibi özel şirket görevlileri tarafından yapılan bu mühürleme işlemine aykırı davranışta, 5237 sayılı TCK'nin 203. maddesinde düzenlenen "mühür bozma" suçunun unsurlarının oluşmayacağı anlaşılmakla; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Denizli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.10.2015 tarihli, 2015/615 Esas ve 2015/468 Karar sayılı mahkûmiyet hükmünün CMK'nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA; bozma nedenine göre aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca karar verilmesi mümkün görüldüğünden, yüklenen suç unsurları itibarıyla oluşmadığından sanığın BERAATİNE, cezanın çektirilmemesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 14.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.