8. Hukuk Dairesi 2013/12837 E. , 2014/6926 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kadirli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/07/2012
NUMARASI : 2008/240-2012/313
M.. Y.. ve müşterekleri ile M.. Y.. ve birleşen dosya davacıları N.. D.. ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Kadirli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 19.07.2012 gün ve 240/313 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, asıl ve birleşen dava ile vekil edenleri ile davalıların miras bırakan M.. Y..’in mirasçıları olduğunu, miras bırakanın ölümünden sonra tüm mirasçıların bir araya gelerek 10.10.1986 tarihli miras taksim sözleşmesi yaptıklarını, sözleşmeye göre parsel sayılı taşınmazın davacılara verildiğini, dava dışı diğer tapusuz taşınmazların ise davalıların miras bırakanları ile bir kısım davalılara verildiğini, sözleşme tarihinden sonraki bir tarihte yapılan kadastro çalışmaları sırasında diğer mirasçılara verilen tapusuz taşınmazların adlarına tespit edildiğini ve dava tarihine kadar tüm mirasçıların kendilerine isabet eden taşınmazları zilyet ettiklerini açıklayarak anılan sözleşmede vekil edenlerine verilen parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile ½ oranındaki payı davacı M.. Y.., ½ oranındaki payı ise V.. Y.. mirasçıları diğer davacılar adlarına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan R.. A.. ve S.. A.. vekilleri, davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılardan A.. K.., A.. M.., L.. Ç.., H.. T.., O.. Y.., M.. Ç.., B.. T.., N.. D.., H.. A.., M.. K.., E.. T.., M.. Y.., E.. K.., bir kısmı imzası onaylı dilekçe ile bir kısmı da yargılama oturumlarında alınan beyanları ile davayı kabul ettiklerini bildirmişlerdir.
Diğer davalılar yargılama oturumlarına katılmamış, cevap da vermemişlerdir.
Mahkemece, dayanılan miras taksim sözleşmesinde tüm mirasçıların yer almadığından geçerli olmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm; davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; Dava ve karşı dava; TMK"nun 676. maddesi uyarınca 10.10.1986 tarihli miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu parsel sayılı taşınmaz tapuya, tapulama suretiyle 20.11.1964 tarihinde kök miras bırakan M.. Y.. adına tescil edildiği halen intikal yapılmadığı anlaşılmaktadır. Miras bırakanın dosyada bulunan veraset belgesine göre 01.01.1975 tarihinde öldüğü saptanmıştır. TMK"nun 676/son maddesine göre tapulu taşınmazlara ilişkin olarak mirasçılar arasında yapılan taksim sözleşmeleri yazılı olması şartı ile geçerli olup, sözleşmenin yazılı olması bir ispat şartı değil geçerlilik şartıdır. Aynı Kanun maddesinde, miras taksim sözleşmesinin terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde de yapılabileceği açıklanmıştır. Somut olayda miras bırakanın 1975 yılında ölümünden sonra bütün mirasçıların katılımı ile yapılmış yazılı taksim sözleşmesinin varlığı davacı tarafından ispatlamıştır. Taksim sözleşmesinde miras bırakan M.. Y..’in tüm mirasçılarının (davanın tarafları) yer aldıkları, her ne kadar M.. Y.. (Ç..) isimli mirasçı sözleşmede adı M.. olarak yazılmış ise de o kişinin kendisi olduğunu, halk arasında isminin M.. olarak anıldığını yargılama sırasında açıklamış, sözleşmeyi kendisinin de imzaladığını bildirmiştir. Anılan sözleşme içeriğine göre taksime konu edilen taşınmazların, sınırları açıklanmak suretiyle belirtilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu 32 parsel sayılı taşınmazın da sözleşme kapsamında olduğu ileri sürülmekte ise de mahkemece, dava konusu taşınmazın sözleşme kapsamında kalıp kalmadığı araştırılıp belirlenmemiştir. Davacılar sözleşmede taksim edilen tapusu bulunmayan taşınmazların daha sonraki tarihte yapılan kadastro çalışmalarında sözleşmedeki taksime göre tespitinin yapıldığını bildirmişlerdir. Mahkemece, anılan sözleşme içeriğinin yerine getirilip getirilmediği, kadastro sırasında sözleşme içeriğine uyularak tespitlerin yapılıp yapılmadığı araştırılmamıştır. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
10.10.1986 tarihli miras taksim sözleşmesinde dava konusu parselin yer alıp almadığının, sözleşmeye göre diğer mirasçılara verilen yerlerin keşfen belirlenmesi gerekir. Bu belirlemeler karşısında mahkemece, usulüne uygun şekilde keşif kararı verilerek, mahallinde yapılacak keşifte, HUMK.nun 258. maddesi gereğince çağrılacak yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu parsel sayılı taşınmazın anılan miras taksim sözleşmesi kapsamında kalıp kalmadığının sorulup belirlenmesi, aynı sözleşmede diğer mirasçılara verilen taşınmazların da zeminde tespitinin yapılarak kadastro çalışmaları sırasında hangi ada ve parsel numaralarını aldığının belirlenmesi, bu şekilde sözleşme kapsamının mirasçılar arasında uygulanıp uygulanmadığının tespitine çalışılması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına aykırı biçimde yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulüyle usul ve yasaya aykırı olan hükmün HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 222,75 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine 14.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.