11. Ceza Dairesi Esas No: 2019/2311 Karar No: 2020/1453 Karar Tarihi: 18.02.2020
Sahte fatura kullanmak - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/2311 Esas 2020/1453 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, 2008 ve 2009 yıllarında 3 ayrı şirketten sahte fatura kullanarak KDV beyannamelerinde indirim konusu yapmıştır. Vergi denetim raporlarında bu durum tespit edilmiştir. Sanık suçlamayı kabul etmemiştir ancak fatura düzenleyen mükelleflerle ilgili vergi tekniği raporlarında sahte fatura düzenlendiği belirtilmiştir. Bu nedenle suçun ve maddi gerçeğin tespiti için şirket yetkilileri hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, fatura düzenleyen yetkililerin tanık sıfatıyla dinlenmesi ve faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme, eksik araştırma nedeniyle verilen mahkumiyet hükmünü yasa dışı bulmuştur. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi Anayasa Mahkemesi kararı ile yeniden değerlendirilmelidir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi, 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu'nun 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2019/2311 E. , 2020/1453 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura kullanmak HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık hakkında düzenlenen vergi denetim raporlarında, sanığın 3 ayrı şirketten temin ettiği 2008 yılında 306.791,10 TL değerinde 44 adet ve 2009 yılında 550.802,58 TL değerinde 70 adet sahte faturayı alıp KDV beyannamelerinde indirim konusu yaptığı tespitlerine yer verilmesi; sanığın suçlamayı kabul etmeyerek sahte fatura kullanmadığını savunması, sahte olduğu iddia edilen faturaları düzenleyen mükelleflerle ilgili vergi tekniği raporlarında sahte fatura düzenlenildiğinin belirtilmesi karşısında; suç unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, 1- Suçlara konu olan faturaları düzenleyen şirketlerin yetkilileri hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması, 2- Faturaları düzenleyen şirket yetkililerinin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak verdiklerinin sorulması, 3- Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; faturayı düzenleyen şirketlere ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin
ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin; faturaları kullanan sanığa ait yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin araştırılarak, faturaları düzenleyen şirketler ile kullanan sanığın ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması, Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile mahkûmiyet hükmü kurulması yasaya aykırı, 4- Kabule göre ise; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/02/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.