19. Hukuk Dairesi 2017/5051 E. , 2019/3432 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, dava dışı ... Reklam ... Ltd. Şti. şirketi ile davacının eşine ait olan davadışı ...Reklam Ajansı şirketi arasındaki ticari ilişki sebebiyle söz konusu senedin davacı tarafından keşide edilerek lehtar ... Reklam ... Ltd. Şti. şirketine verilmesine rağmen davalı hamil kötüniyetle ve haksız şekilde senedi kendi adına ciro ettirerek takibe konu ettiğini, davalının davadışı ... Reklam şirketinin ortağı ve yetkili temsilcisi olduğunu ve defilerden sıyrılmak için senedi adına ciro ettirdiğini belirterek bono nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığının tespitine ve %40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğunu, davacı iddialarının doğru olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüyle davacının 11.504.30 TL borçlu olduğu anlaşılmakla davalıya 16.595.70 TL borçlu olmadığının tespitine, %40 tazminat tutarı 4.601.70 TL"nin davalıdan tahsiline, koşulları oluşmadığından davacının tazminat isteminin ise reddine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 10.10.2008 tarih ve 2008/2516 E.-2008/9332 K. sayılı ilamıyla “ Hükme esas alınan bilirkişi raporu dava konusu senette sıfatı bulunmayan dava dışı ... Reklam Ajansı –... ...şahıs firmasının defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenmiştir. Davalı, dava dışı bu şirketin anılan senetle ilgisinin bulunmadığını ve kendisinin iyiniyetli hamil olduğunu savunmuştur. Bu durumda mahkemece TTK.nun 599.maddesi uyarınca davalının kötüniyetli hamil olup olmadığı hususunun senedin tarafları ve ciranta gözetilerek iddia ve savunma çerçevesinde araştırılıp deliller hep birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bu kez bozma kararına uyularak davalı tarafın takibe konu bononun yetkili hamili olduğu, bu bonoyu kötüniyetli elinde bulundurmadığı, davacı tarafın yemin deliline de yanaşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 07.04.2011 tarih ve 2011/2625 E.-2011/4578 K. sayılı ilamıyla hükmüne uyulan ve yukarıda belirtilen Dairemiz bozma kararında "…hükme esas alınan bilirkişi raporu dava konusu senette sıfatı bulunmayan dava dışı ...Reklam Ajansı –... ...şahıs firmasının defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenmiştir. Davalı, dava dışı bu şirketin anılan senetle ilgisinin bulunmadığını ve kendisinin iyiniyetli hamil olduğunu savunmuştur. Bu durumda mahkemece TTK.nun 599. maddesi uyarınca davalının kötüniyetli hamil olup olmadığı hususunun senedin tarafları ve ciranta gözetilerek iddia ve savunma çerçevesinde araştırılıp deliller hep birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmesi gerektiği…." açıkça belirtilmiştir. Mahkemece Dairemizin söz konusu bozma kararına uyulduğu halde bozma kararının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Zira dava konusu bonoyu davalıya ciro eden ... Reklam İlan ve Emlakçılık Tic.Ltd.Şti.nin ticaret sicilinden gelen kayıtlarına göre davalı ...’ın bu şirketin ortağı ve tek temsilcisi olduğu açıkça görülmektedir. Bu durumda mahkemece belirtilen bu yönler üzerinde durulup TTK’nun 599.maddesi de tartışılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece önceki gerekçeler tekrarlanmak suretiyle direnme kararı verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine, Hukuk Genel Kurulu’nun 17.04.2013 tarih ve 2012/19-1207 esas - 2013/556 karar sayılı ilamı ile “…Açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; Özel Dairenin ilk bozma ilamında da işaret ettiği gibi, icra takibine dayanak yapılan ve davaya konu edilen bonoyu davacı keşide ederek lehtar ...’ne vermiştir. Bahse konu bono lehtar tarafından davalı-icra takibinin alacaklısı ...’a ciro edilmiş, davalı tarafından icra takibine konulmuştur. Dosya içerisinde bulunan 10.03.2005 ve 30.05.2006 tarihli Ticaret Sicil Memurluğu’nun yazı ekinde bulunan Ticaret Sicil Gazetelerinden, davalı-alacaklı ...’ın, ...’nin 30.07.1999 tarihinde kurucularından olduğu, 18.11.2004 tarihinden itibaren 25 yıllığına şirketi temsile yetkili müdürü olarak seçildiği açıkça anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece belirtilen bu yönler üzerinde durulup TTK’nun 599.maddesi de tartışılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle yerel mahkeme kararı Dairemiz bozma ilamında belirtildiği şekilde bozulmuş, bu karara karşı davalı vekilinin karar düzeltme isteminde bulunması üzerine yeniden yapılan inceleme sonucunda Hukuk Genel Kurulu’nun 05.02.2014 tarih ve 2013/19-1723 esas - 2014/84 karar sayılı ilamı ile “ Özel Daire bozma ilamında işaret edilen ve Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen TTK.nun 599. maddesinin tartışılması gerektiği yönündeki bozma gerekçesi yerinde ise de, mahkemece öncelikle davaya dayanak yapılan senedin karşılıksız olup olmadığının araştırılması bundan sonra TTK.nun 599.maddesinin tartışılması gerekmektedir.” gerekçesiyle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama uyarınca, senedin karşılıksız olup olmadığının belirlenebilmesi için dava dışı ... Reklam İlan ve Emlakçılık Tic. Ltd. Şti. defterleri üzerinde inceleme yapılmasına dair ara kararlar oluşturulduğu, defterlere ulaşılamadığı için inceleme yapılamadığı, davaya konu senet ve başlatılmış olan icra takibi dikkate alındığında yapılacak incelemenin 10 yıl öncesine ait defterlere ilişkin olacağı, yasal 10 yıllık saklama yükümlülüğü karşısında defterlerin ibrazına zorlanılamayacağı anlaşıldığından senedin karşılıksız olup olmadığına dair inceleme yapılmaksızın davalı ..."ın davalıya bonoyu ciro eden ... Reklam Ltd. Şti"nin salt ortağı olmasının davalının kötü niyetli olduğunu gösteren bir olgu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava bonodan dolayı borçlu bulunmadığının tespitine ilişkindir. Hukuk Genel Kurulu’nun 05.12.2014 tarih ve 2013/19-1723 Esas - 2014/84 Karar sayılı ilamı ile “ Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, Özel Daire bozma ilamında işaret edilen ve Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen TTK.nun 599. maddesinin tartışılması gerektiği yönündeki bozma gerekçesi yerinde ise de, mahkemece öncelikle davaya dayanak yapılan senedin karşılıksız olup olmadığının araştırılması bundan sonra TTK.nun 599. maddesinin tartışılması gerekmektedir.” denilmiş olup, öncelikle dava konusu bononun teminat karşılığı verildiği yani bedelsiz olduğunun yazılı delille ispatlanması gerekir. Mahkemece bedelsizlik iddiasının ispatlanamadığı yönündeki kabulü doğru ise de davalının TTK 599. madde uyarınca kötüniyetli olduğunu gösteren bir olgu olmadığını gösteren gerekçesi yerinde değildir. Çünkü TTK’nın 599. maddesinin uygulanabilmesi için öncelikle dava konusu bononun bedelsiz olduğunun ispatlanması daha sonra kötüniyet hususunun tartışılması gerekmektedir. Kaldı ki davalının dava dışı lehtar ... Reklam İlan ve Emlakçılık Ltd. Şti.’nin ortağı ve yetkili temsilcisi olması nedeniyle bononun bedelsiz olduğunu bilebilecek durumda olduğunun kabulü gereklidir. Mahkemece davanın reddine yönelik verilen kararın gerekçesi yerinde olmayıp kararın bu nedenle bozulması gerekirse de bu husus yeni bir yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 5236 sayılı Kanunun 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7 maddesi gereğince mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün gerekçesinin yukarıdaki şekilde değiştirilmiş haliyle düzeltilerek ONANMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 23/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.