Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/7904 Esas 2014/16045 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7904
Karar No: 2014/16045
Karar Tarihi: 08.12.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/7904 Esas 2014/16045 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/7904 E.  ,  2014/16045 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dava dilekçesi ile elektrik abonesi olan davalının faturaları ödemediğini, başlatılan icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesi ile davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    İİK. 67/2.maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
    Alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi için, mahkemenin borçlunun ödeme emrine karşı yapmış olduğu itirazın haksız olduğuna karar vermesi gerekir. Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesi ile takip tarihine göre itiraz olunan alacağın likid (muayyen)-belirli olup olmadığına bakmak gerekir. Likit alacaklarda alacak miktarı belirlidir. Borçlu tarafından alacağın gerçek miktarını belirlemek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinebilecek durumdadır.
    İİK 67/2.madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilen veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
    Somut olayda; likit ve belirli olan asıl alacak miktarının 11.591.62 TL olduğu, icra inkar tazminatına asıl alacak miktarının %40"ı oranında hükmedilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Diğer bir deyiş ile toplam borç miktarının %40"ı üzerinden icra inkar tazminatı hesaplanması isabetli bulunmamıştır.
    Ancak, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK 370/2 maddesi anlamında “hakimin takdir yetkisi kapsamında” kalmadığından hükmün 3.fıkrasında yeralan “4.736,07 TL” rakamının çıkarılarak yerine “4.636.64 TL” rakamının yazılması sureti ile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 606.60 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 08.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.