Esas No: 2020/4356
Karar No: 2020/5262
Karar Tarihi: 23.11.2020
Danıştay 10. Daire 2020/4356 Esas 2020/5262 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/4356
Karar No : 2020/5262
DAVACI : …
DAVALI : … Bakanlığı / ANKARA
DAVANIN_ÖZETİ : Davacı tarafından, kitap gibi basılı evrakların posta ücretlerine yapılan ve kaynağını Anayasa'dan almadığı ileri sürülen zamların iptali ile bütün zam zaruretlerine yol açtığı iddia edilen 2020 Merkezi Yönetim Bütçesinin Anayasa Mahkemesine sunulmasına karar verilmesi istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 3. maddesine uygun olmayan dava dilekçesinin reddedilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca hazırlanan Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 3. maddesinde, idari davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı; dilekçelerde, tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adreslerinin, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihinin gösterileceği; ayrıca dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örneklerinin dava dilekçesine ekleneceği; dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı hükmü yer almış; 14. maddesinde, dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları hususu ilk inceleme konuları arasında sayılmış, 15. maddesinde de, dilekçelerin, 3. ve 5. maddelere uygun olmaması halinde, otuz gün içinde uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanlıkları tamamlanmak üzere reddine karar verileceği kuralı getirilmiştir.
2577 sayılı Kanun'un "Dava açma süresi" başlıklı 7. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu, bu sürenin idari uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren başlayacağı; aynı maddenin 4. fıkrasında ise, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı, ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilecekleri düzenlemelerine yer verilmiştir.
2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun ilk derece mahkemesi olarak Danıştayda görülecek davaların düzenlendiği 24. maddesinde; Cumhurbaşkanı kararlarına, Cumhurbaşkanınca çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri dışındaki düzenleyici işlemlere, Bakanlıklar ile kamu kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlere, Danıştay İdari Dairesince veya İdari İşler Kurulunca verilen kararlar üzerine uygulanan eylem ve işlemlere, birden çok idare veya vergi mahkemesinin yetki alanına giren işlere, Danıştay Yüksek Disiplin Kurulu kararları ile bu Kurulun görev alanı ile ilgili Danıştay Başkanlığı işlemlerine karşı açılacak iptal ve tam yargı davaları ile tahkim yolu öngörülmeyen kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan idari davaların Danıştayca ilk derece mahkemesi sıfatıyla karara bağlanacağı kuralına yer verilmiştir.
Dava dilekçesi ve eklerinin incelenmesinden; basılı evrak, kitap gibi düşünce ürünleri ile düşünceyi yayma ile ilgili dağıtım ve ulaştırma hizmetlerine büyük oranda zam yapıldığı, bir adet kitap posta gönderisi ücretinin 3,50 TL iken, 5,00 TL'ye çıkartıldığı, bunun üzerine 05/08/2020 tarihli dilekçe ile, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi (PTT A.Ş.) tarafından kitap ve yayın ücretlerine yapılan zammın geri alınması ve açık bütçe dönemine son verilmesi için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından girişimde bulunmasının talep edildiği; davacının bu başvurusuna cevaben PTT A.Ş. Posta ve Kargo Hizmetleri Daire Başkanlığınca tesis edilen … tarih ve E. … sayılı işlemle, aynı ağırlıktaki bir şehir içi kargo için 11,75 TL, şehir dışı için ise 16,25 TL ücret alındığı, ancak aynı iş gücü ve maliyet gerektiren ve diğer kargo/kurye şirketlerinde olmayan kitap kampanya ücretinin fazla olmadığı yönünde davacıya cevap verildiği, bunun üzerine kitap gibi basılı evrakların posta ücretlerine yapılan ve kaynağını Anayasa'dan almadığı ileri sürülen zamların iptali ile bütün zam zaruretlerine yol açtığı iddia edilen 2020 Merkezi Yönetim Bütçesinin Anayasa Mahkemesine sunulmasına karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava dilekçesinde; kitap gibi basılı evrakların posta ücretlerine yapılan zamların iptalinin istendiği belirtilmekte ise de, iptali talep edilen işlemin tarih ve sayı bilgisine yer verilmediği gibi, dilekçe ekinde iptali istenen işlemin de bulunmadığı görülmektedir.
Bu haliyle, dava dilekçesi 2577 sayılı Kanun'un 3. maddesine uygun düzenlenmemiş olup; iptali istenen işlemin tarih ve sayısının açıkça belirtilmesi; iptali istenen işlemin tamamının yahut belli kısımlarının iptali talep ediliyorsa bunlara ilişkin açıklamalara yer verilerek hukuka aykırılık sebeplerinin ve bu işlemin davacının menfaatini ne şekilde etkilendiğinin açıklanması ve dilekçe ekinde davaya ilişkin bilgi ve belgeler ile birlikte iptali talep edilen işlemin de sunulması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15. maddesinin 1..fıkrasının (d) bendi uyarınca, bu kararın tebliğinden itibaren otuz (30) gün içinde 3. maddeye uygun şekilde düzenlenerek noksanı tamamlandıktan sonra dava açmakta serbest olmak üzere dava dilekçesinin reddine, aynı Kanun'un 15. maddesinin 5. fıkrası hükmüne göre yeniden verilen dilekçede aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceğinin davacıya duyurulmasına, davanın yenilenmesi hâlinde yeniden harç alınmamasına, davanın yenilenmemesi durumunda ise … TL harç ile … TL tebligat gideri toplamı olan … TL yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve posta gideri avansından artan miktarın istemi halinde davacıya iadesine, 23/11/2020 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Dava, kitap gibi basılı evrakın posta ücretlerine yapılan ve kaynağını Anayasa'dan almadığı ileri sürülen zamların iptali ile bütün zam zaruretlerine yol açtığı iddia edilen 2020 Merkezi Yönetim Bütçesinin Anayasa Mahkemesine sunulması istemiyle açılmıştır.
2576 sayılı Kanun'un 1. maddesinde, bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinin bu Kanunla verilen görevleri yerine getirmek üzere kurulmuş genel görevli mahkemeler olduğu hükme bağlandıktan sonra, aynı Kanun'un 3410 sayılı Kanun'un 1. maddesiyle değişik 5. maddesinde, idare mahkemelerinin; vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla, ilk derecede Danıştayda çözümlenecek olanlar dışındaki davaları çözümleyeceği açıklanmıştır. 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun "İlk derece mahkemesi olarak Danıştayda görülecek davalar" başlıklı 6352 sayılı Kanun'un 45. maddesiyle değişik 24. maddesinin 1/(c) bendinde "Bakanlıkların düzenleyici işlemleri ile kamu kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlere karşı açılacak iptal ve tam yargı davalarında, Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak görevli bulunduğu kuralı yer almaktadır.
Anayasa ve kanunlardan aldığı yetkiye dayanarak tüzük, yönetmelik, genelge gibi düzenlemeler yapan idarenin yaptığı bu düzenlemelerin, sürekli, soyut, objektif, genel kurallar içermesi halinde düzenleyici bir işlem olarak nitelendirilmesi mümkündür. Dava konusu edilen işlemde, PTT A.Ş. tarafından bazı gönderilere ilişkin hizmet karşılığında alınacak bedele yapılan zammın iptali istenilmiş olup bu haliyle iptali istenen işlemin genel düzenleyici bir işlem niteliğinde olduğunun kabulü mümkün bulunmamaktadır.
Bu durumda, kural koyucu ve düzenleyici işlem niteliğinde bulunmayan dava konusu işlemin iptali istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünün, yukarıda belirtilen Kanun hükümleri uyarınca idare mahkemesinin görev alanı içinde bulunduğu sonucuna varılmaktadır.
Nitekim, benzer bir çok uyuşmazlık da İdare Mahkemeleri tarafından görülmüş ve kararlar temyizen Danıştayda incelenmiş bulunmaktadır.
Davanın görüm ve çözümünün, ilk derece mahkemesi sıfatıyla idare mahkemesine ait olması sebebiyle, 2577 sayılı Kanun'un 15. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi uyarınca davanın görev yönünden reddi ile yetkili idare mahkemesi belirlenerek dava dosyasının idare mahkemesine gönderilmesi gerekirken; davanın, Danıştayın ilk derece olarak göreceği bir uyuşmazlık olarak nitelendirilmesi suretiyle dava dilekçesinin reddine ilişkin verilen karara açıklanan gerekçe ile katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.