Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/16496
Karar No: 2010/3183
Karar Tarihi: 08.03.2010

Sigortalılığın Tespiti - Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2009/16496 Esas 2010/3183 Karar Sayılı İlamı

 

 

10. Hukuk Dairesi 2009/16496 E., 2010/3183 K.

10. Hukuk Dairesi 2009/16496 E., 2010/3183 K.

  • SİGORTALILIĞIN TESPİTİ

 

  • 506 S. SOSYAL SİGORTALAR KANUNU(MÜLGA) [ Madde 79 ]
  • 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 288 ]

"İçtihat Metni"

Davacı, davalılardan işveren yanında, 01.07.1992-15.10.1999 tarihleri arasında, hizmet akdine dayalı olarak, aralıksız çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Hasan Özcan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

1-Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.

Eldeki dava dosyasına konu olayda, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Mahkemece, dinlenen tanık beyanlarına göre hüküm kurulmuş ise de, tanıkların gerek çalışma olgusu, gerek ücret miktarı konusundaki beyanları, soyut nitelikte olup herhangi bir somut veriye dayanmadığı görülmektedir. Hal böyle olunca, mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, davacının davalı işveren nezdinde iddia edilen çalışmasına yönelik bilgi ve belgenin bulunmadığı görülmekle, davacı ile aynı dönemde birlikte çalışan kişi yada kişilerin tespit edilerek, çevre işyeri işveren veya çalışanlarının bilgilerine başvurularak ayrıca davacının çalıştığını iddia ettiği işyerinin bulunduğu mahalle göre yetkili belediye zabıta birimleri, kolluk kuvvetleri ve ilgili muhtarlık

ve idari makamlar nezdinde araştırma yapılarak, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

2-Kabule göre de, dava konusu dönemde davacının 350 ABD doları üzerinden ücret aldığının tespiti yönünden, ücrete ilişkin kabul gerekçesi yeterince tartışılmamış ve mevcut deliller hüküm kurmaya yeterli bulunmamıştır. Ücret konusunda, tespiti istenilen sürenin evvelinde ve sonrasında beyyine başlangıç sayılabilecek ödeme belgeleri ve sair bu nitelikte bir belge yoksa Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunun 288. maddesinde yazılı sınırları taşan ücret alma iddialarında yazılı delil aranmalıdır.

Zira, Hukuk Genel Kurulu"nun 2005/21-409 Esas, 2005/413 Karar sayılı kararlarında da belirtildiği gibi, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 288. maddesindeki yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille ispat edilmesi gerekir. Mahkemece bu yönde yapılacak yeterli ve gerekli bir araştırmayla ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, sadece tanık sözlerine dayanılarak, asgari ücretin üzerindeki prime esas kazancın miktarı konusunda karar verilmiş olması yerinde değildir.

Ayrıca, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 28.05.2008 tarihli 2008/10-370-410 E.K. sayılı ilamında ayrıntıları açıklandığı üzere, davanın kısmen kabulüne karar verildiğine göre, reddedilen kısım yönünden kendisini vekille temsil ettiren davalı Kurum yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi de, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08/03/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 

 

 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi