
Esas No: 2021/14857
Karar No: 2022/1525
Karar Tarihi: 16.02.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/14857 Esas 2022/1525 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2021/14857 E. , 2022/1525 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Bakırköy 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/03/2016 tarihli ve 2015/193 esas, 2016/79 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 22/06/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında 09/02/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 17/11/2014 tarihli ve 2014/74505 soruşturma, 2014/430 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi gereğince bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararda itiraz kanun yolu, itiraz süresi ve itiraz merciinin gösterildiği, kararın şüpheliye 08/12/2014 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine gore tebliğ edildiği, tedbirin infazı için 13/02/2015 tarihinde Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- Şüphelinin 07/02/2015 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması üzerine erteleme kararı kaldırılarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 01/04/2015 tarihli ve 2014/74505 soruşturma, 2015/12234 esas, 2015/9514 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi gereğince cezalandırılması istemiyle Bakırköy 26. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
3- Bakırköy 26. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 04/03/2016 tarihli ve 2015/193 esas, 2016/79 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın aynı Kanun’un 51. maddesi gereğince ertelenmesine karar verildiği, sanığın yokluğunda verilen kararın doğrudan sanığın MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, MERNİS adresinde 04/04/2016 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2.maddesine göre tebliğ edildiği, 12/04/2016 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştirildiği,
4- Dosya arasında bulunan Kilis 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2017 tarihli ve 2015/141 esas, 2017/96 sayılı kararının incelenmesinde;
a-) Şüpheli ... hakkında, 22/03/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Kilis Cumhuriyet Başsavcılığının 12/01/2015 tarihli, 2014/9012 soruşturma, 2015/105 esas ve 2015/99 sayılı iddianamesi ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Kilis 2. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, iddianamede, şüpheli hakkında daha önce Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, erteleme kararı tebliğ edilmeden şüphelinin ikinci kez uyuşturucu madde kullandığı, şüpheli hakkında erteleme kararı verilmek istendiğinde UYAP sisteminin ikinci kez erteleme kararı yazma yetkisini vermediği, bu nedenle şüpheli hakkında kamu davası açmak gerektiği, mahkemenin de şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbirine hükmetme yetkisi olduğu hususunun belirtildiği,
b-) Kilis 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2017 tarihli ve 2015/141 esas, 2017/96 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanığın yokluğunda verilen kararın doğrudan sanığın MERNİS adresine tebliğe çıkarılarak 15/03/2017 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği ve kararın 23/03/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
c-) Sanığın 07/11/2019 tarihinde Kilis 2. Asliye Ceza Mahkemesine dilekçe vererek, Bakırköy 26. Asliye Ceza Mahkemesine ait dosyadaki suç tarihinin 09/02/2014, Kilis 2. Asliye Ceza Mahkemesine ait dosyadaki suç tarihinin ise 22/03/2014 olduğunu, eylemlerin zincirleme suç oluşturduğunu belirterek infazın durdurulmasını ve dosyaların birleştirilerek TCK’nın 43. maddesinin uygulanmasını talep ettiği,
d-) Kilis 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2017 tarihli ve 2015/141 esas, 2017/96 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığınca kanun yararına bozma yoluna gidildiği, Dairemizin 20/05/2021 tarihli ve 2021/1463 esas, 2021/5747 sayılı ilamı ile; kanun yararına bozma istemine konu kararın tebliğinin usulsüz olması nedeniyle kesinleşmediği gerekçesiyle “kanun yararına bozma isteminin bu aşamada reddine” karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 17/11/2014 tarihli ve 2014/74505 soruşturma, 2014/430 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/3. maddesi uyarınca şüpheli hakkında 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin tekrar uyuşturucu madde kullandığından bahisle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun'un 51. maddesi gereğince hapis cezasının ertelenmesine ilişkin Bakırköy 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/03/2016 tarihli ve 2015/193 esas, 2016/79 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanığın mahkûmiyetine ilişkin verilen Kilis 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2017 tarihli ve 2015/141 esas, 2017/96 sayılı kararına karşı Genel Müdürlüğümüzün 30/11/2020 tarihli ve 94660652 - 105 - 79 - 15408 - 2020 - Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre, Bakırköy 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/193 esas sayılı dosyasındaki suç tarihinin 09/02/2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 01/04/2015 olduğu, Kilis 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/141 esas sayılı dosyasındaki suç tarihinin 22/03/2014 ve 09/02/2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 12/01/2015 olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın üzerine atılı eylemlerin aynı mahiyette olduğu dikkate alınarak, bu eylemlerin bir suç işleme kararı icrası kapsamında işlendiği anlaşıldığından, sanığın bahse konu eylemlerinin ilk hukukî kesintiyi oluşturan Kilis 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/141 esas sayılı dosyası kapsamında yer alan 12/01/2015 tarihli iddianameden önce olması karşısında, birleştirme kararı verilerek, tek bir uyuşturucu madde kullanmak suçundan mahkûmiyet kararı verilip, zincirleme suç hükümleri kapsamında değerlendirme yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Bakırköy 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/03/2016 tarihli ve 2015/193 esas, 2016/79 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi :
Şüpheli ... hakkında, 09/02/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 17/11/2014 tarihli ve 2014/74505 soruşturma, 2014/430 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/3. maddesi uyarınca şüpheli hakkında 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı takiben, şüphelinin tekrar kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediğinden bahisle kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, Bakırköy 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/03/2016 tarihli ve 2015/193 esas, 2016/79 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun'un 51. maddesi gereğince hapis cezasının ertelenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre, sanığın mahkûmiyetine ilişkin verilen Kilis 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2017 tarihli ve 2015/141 esas, 2017/96 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 30/11/2020 tarihli ve 94660652 - 105 - 79 - 15408 - 2020 - Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulması üzerine, Dairemizin 20/05/2021 tarihli ve 2021/1463 esas, 2021/5747 sayılı ilamı ile kanun yararına bozma istemine konu kararın tebliğinin usulsüz olması nedeniyle kesinleşmediği gerekçesiyle “kanun yararına bozma isteminin bu aşamada reddine” karar verildiği gözetilerek yapılan incelemede;
Kanun yararına bozma istemine konu Bakırköy 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/03/2016 tarihli ve 2015/193 esas, 2016/79 sayılı kararının sanığın yokluğunda verildiği, kararın doğrudan sanığın MERNİS adresine tebliğe çıkarılarak 04/04/2016 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği ve kararın 12/04/2016 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştirildiği,
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesinde; “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” düzenlemesi ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsendiği, tebligatın öncelikle bilinen en son adrese, MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği, somut olayda ise;
Gerekçeli kararın, sanığın bilinen adresi ve aynı zamanda MERNİS adresi olan "... " adresine ilk önce MERNİS şerhi düşülmeksizin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi gereğince tebligat yapılması yerine, doğrudan MERNİS şerhi düşülerek Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince usulsüz olarak tebliğ edildiği,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309/1. maddesinde yer alan; “Hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir” şeklindeki düzenleme karşısında; kanun
yararına bozma istemine konu kararın usulüne uygun şekilde kesinleşmediği anlaşıldığından, kararın usulüne uygun şekilde tebliği ile kesinleştirilmesinden sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, bu nedenle kanun yararına bozma isteminin bu aşamada reddine karar vermek gerekmiştir.
D-) Karar:
Yukarıda açıklanan nedenle, Bakırköy 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/03/2016 tarihli ve 2015/193 esas, 2016/79 sayılı kararının, sanığa usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek kesinleştirilmesinden sonra kanun yararına bozma incelemesi yapılabileceğinden, Bakırköy 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/03/2016 tarihli ve 2015/193 esas, 2016/79 sayılı kararına ilişkin kanun yararına bozma isteminin bu aşamada REDDİNE, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
16/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.