23. Hukuk Dairesi 2013/1747 E. , 2013/3189 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı kooperatif ile davacı müvekkili arasında görülmekte olan dava dosyasına davalı kooperatif vekilinin sunmuş olduğu ve kendilerine ........2008 tarihinde tebliğ edilen dilekçe ile davacı müvekkilinin kooperatif üyeliğinden çıkartılmış olduğunu öğrendiklerini, çıkarma kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, ihraç kararının iptali ile müvekkilinin üyeliğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın süre yönünden reddi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamına göre; ihraç kararının davacıya ....02.2007 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın ise ....01.2009 tarihinde açıldığı, tebliğin, ihtarların tebliğ edildiği ve davacının ihtarlara cevaplarında belirttiği adrete usulünce yapıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar vermiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, ihraç kararının iptali istemine ilişkindir. Davalı kooperatif yönetim kurulunca davacı hakkında alınan ....02.2007 tarih ve 03 sayılı ihraç kararına ilişkin tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun .... maddesine uygun olduğu düşünülerek mahkemece davanın süresinde açılmadığından bahisle reddine karar verilmiştir. Davacı tarafça yapılan tebligatın usulsüz olduğu ileri sürülerek karar temyiz edilmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun .... maddesi “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya
memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır..” hükmünü; tebliğ tarihinde yürürlükte olan Tebligat Tüzüğü"nün .... maddesi ise “Muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiç biri gösterilen adreste bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclisi üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir.”hükmünü ihtiva etmektedir.
Somut olayda, komşunun imza atmaktan kaçınması karşısında kapıcı veya yöneticiye ulaşılmaya ve mümkün olduğunca imzalı beyan temin edilmeye çalışılmadığı gibi tebliğ evrakının teslim edildiği belirtilen muhtarın da tebliğ evrakında imzası bulunmamaktadır. Hâl böyle olunca, 7201 sayılı Yasa ve tebligat tarihinde yürürlükte olan Tebligat Tüzüğüne uygun bir tebliğ işleminden söz etme imkânı bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacıya ihraç kararının usulüne uygun tebliğ edilmediği anlaşıldığından, davanın süresi içerisinde açıldığının kabulü ile tarafların ileri sürdüğü delil ve belgeler toplanıp gerekli görülmesi halinde bilirkişi incelemesi de yaptırılarak oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ....05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.