23. Hukuk Dairesi 2013/3216 E. , 2013/3180 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesine istinaden müvekkili tarafından davalıya verilen gümrük, lojistik ve sair hizmetlerden dolayı doğan ....337,43 TL alacağın tahsili için ilamsız ... takibi başlattıklarını, davalının takip konusu borcun ....138,... TL"lik kısmını ödediği ve kalan kısmına haksız yere itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, ancak itirazın iptali davası açma süresini kaçırdıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla itiraza uğrayan ....199,... TL alacağın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin ... dosyasına ödediği ....337,00 TL dışında davacı tarafa bir borcu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamı, davacının ticari defter ve kayıtları ile benimsenen bilirkişi raporuna göre gümrükleme hizmetlerini yerine getiren davacının, davalıdan hizmeti karşılığı ....199,... TL alacaklı olduğunun sübut bulduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
...)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
...)Dava, taraflar arasındaki gümrük ve lojistik hizmet alımından kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinden gerek davacı, gerekse de davalı tarafın sundukları delil listelerinde tarafların ticari defter ve kayıtlarına dayanıldığının belirtildiği anlaşıldığı halde, mahkemece sadece davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde talimat yoluyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasıyla yetinilip, davalı tarafın ticari defter ve kayıtları incelenmeden hüküm kurulmuştur.
... Hukuk Genel Kurulu"nun ....03.2012 tarih ve 2011/...-862 Esas, 2012/51 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere;
1086 sayılı HUMK’nın 326. maddesine göre, her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır.
Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, diğer anlatımla, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği, dolayısıyla da, uyuşmazlığa 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 83/.... maddesindeki özel hükmün uygulanamayacağı durumlarda; karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar, HUMK"nın 330 ve ardından gelen maddelerindeki konuya ilişkin genel düzenlemelere tabidir.
HUMK"nın 332. maddesi, bir tarafın, mahkemece kendisine verilen süre içerisinde ilgili belgeyi ibraz etmemesi halinde, mahkemenin, o tarafın maksadını gözeterek, diğer tarafın o belgeye ilişkin açıklamasını kabul edebileceğini öngörmektedir.
Önemle vurgulanmalıdır ki; HUMK"nın 332. maddesindeki bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır. Diğer anlatımla, belirtilen bu durumda ticari defterler de, HUMK"nın 330 ve sonraki maddeleri anlamında “vesika” niteliğindedir.
Öte yandan, ticari defterlerin ispat kuvvetini düzenleyen TTK"nın 82. maddesindeki hüküm, “I - Kati delil” şeklindeki kenar başlığı ile birlikte değerlendirildiğinde ve aynı Kanun’un 1474. maddesi uyarınca kenar başlıklarının metne dahil bulunduğu da gözetildiğinde; ticari işlerden dolayı tacirler arasında çıkan uyuşmazlıklarda ticari defterlerin (maddede gösterilen koşulların mevcut olması kaydıyla), kesin delil niteliğinde bulunduğunu öngörmektedir.
Anılan Kanunun 69. vd. maddeleri uyarınca da defterlerini yöntemince tasdik ettirmeyen tacirin bu gibi defterleri lehine delil olamaz. Ancak kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı, sahibi ve halefleri aleyhinde delil sayılır.
6762 sayılı TTK"nın 86. maddesine göre, taraflardan birinin defterleri kanuna uygun olup da, diğerininki olmaz veya hiç defteri bulunmaz yahut ibraz etmek istemezse; defterleri muntazam olan tacirin birbirini teyid eden defterlerindeki kayıtlar, diğeri aleyhine delil olur. Defterler usulüne uygun tutulmamış dahi olsa sahibi aleyhine delil teşkil edeceği kuşkusuzdur.
Bu durumda mahkemece, davalı vekiline tutulması zorunlu ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmek üzere usûlüne uygun kesin süre verilmesi, sunulmaması halinde ibrazdan kaçınmış sayılacağının dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK"nın 80, 83, 86 vd. maddeleri ile HUMK"nın 321. maddesi hükmüne uygun olarak hatırlatılması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (...) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (...) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, ....05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.