MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Dolandırıcılık suçundan sanığın beraatına dair hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
...sağlık kabininin mesul müdürü olan sanık ..."ın, hastaların bırakmış veya unutmuş oldukları sağlık karnelerine usulsüz olarak yazdırdığı ilaçları katılan kuruma fatura ettirmek suretiyle haksız menfaat temin ettiği, sağlık kabininde yapılan aramada 619,38 TL tutarında kupürleri kesilmiş ilaçlar ile 319,38 TL"lik ilaç kupürlerinin ele geçirildiğinin iddia edildiği olayda; sanığın aşamalarda değişmeyen istikrarlı savunmalarında, gelir ve eğitim seviyesi düşük olan bir yerde sağlık kabini işlettiğini, sağlık karnelerinin hastalar tarafından unutulan veya bilinçli olarak bırakılan karneler olduğunu, usulsüz ilaç yazdırmadığını ve katılan kuruma fatura ettirmediğini, bulunan ilaç kupürleri ile ilaçların, vatandaşların kullanmayıp ekonomik durumu düşük olan kişiler için bıraktıkları ilaçlar ve bunlara ilişkin kupürler olduğunu beyan ederek suçlamaları kabul etmemesi yanı sıra tanıkların bir kısmının sağlık karnesini unuttuğunu, bir kısmının da bilerek bıraktığını belirtmeleri, katılan kurum müfettişliğince hazırlanan 12.11.2010 tarihli rapordan, sanığın eylemleriyle ilgili herhangi bir zarar tespiti yapılmadığının anlaşılması ile Sinan Aslan, ... ve ... dışındaki kişilere ait sağlık karnesi ve tedavilere ilişkin reçeteler üzerine yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda; evrak içeriklerine göre karne sahiplerine yazılan ilaçların teşhislerine uygun olduğu, hekim takdirine göre ayakta tedavi uygulandığı, sağlık kabininde ele geçirilen ilaç ve kupürlerden iki kalem hariç sağlık karneleri ile reçetelerde bu ilaçların yazılı olmadığı konusunda görüş bildirilmesi, yine defterdarlık müdürlüğünün yazılarında, ödemelerin reçetelere uygun olduğunun belirtilmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde, dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla, beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit bulunmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin atılı suçun yasal unsurlarının oluştuğuna ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 07.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.