11. Hukuk Dairesi 2014/16348 E. , 2015/1590 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 18/06/2014 tarih ve 2014/168-2014/397 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, dava dışı ..."ye ait hisselerin devrine ilişkin olarak müvekkili ..., dava dışı ..., ..., ..., ... ve davalı ... arasında 10.03.2010 tarihli hisse devir senedi düzenlendiğini, bu sözleşmeye göre müvekkilinin şirkette bulunan 44.200 pay karşılığı 110.500,00 TL"lik hissesini davalıya devrettiğini, şirket hisse senedi çıkarmadığından payın devrine ilişkin yazılı sözleşmenin geçerli olduğunu, bu devrin aynı tarihte şirket yönetim kurulunun 2010/3 nolu toplantısında görüşülerek kabul edilip, pay defterine işlendiğini, 18.03.2010 tarihinde yine bu devirle ilgili olarak şirket yetkililerince protokol düzenlendiğini, ancak davalının devir bedelini müvekkiline ödemediğini, bu kapsamda başlatılan icra takibine haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında hisse devir sözleşmesi düzenlenip, şirket yönetim kurulu tarafından da kabul edilerek pay defterine işlendiğini, BK"nın 182. maddesi uyarınca davacının devir bedelini almadığını ispatlaması gerektiğini, devir bedeli alınmadan işlemlerin yapılmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar Dairemizin 13.12.2013 tarih, 2013/6780 E. 2013/22790 K. sayılı ilamı ile bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davalı asılın yeminli beyanı da nazara alınarak, dava konusu hisse devrine ilişkin sözleşme ve 18/03/2010 tarihli protokolde hisse devir bedelinin daha sonra ödeneceğine ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı, davacının bu konudaki iddiasını kesin delillerle kanıtlayamadığı, davalı asilin yeminli beyanında bedelin ödendiğini bildirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 10/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.