11. Ceza Dairesi 2017/8296 E. , 2020/1449 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-2008 yılında sahte fatura düzenleme suçundan açılan kamu davasında sanığın savunmasında Mersinde bulunan arkadaşı ..."ın kendisini 20 yıllık aile dostları olarak ... ve eşi ... ile tanıştırdığını, bu kişilerin üzerlerine şirket açamadıklarını, şirketi kendi üzerime açtığı takdirde kendisine pay vereceklerini söylediklerini, tekliflerini kabul ederek söz konusu şirketi devraldığını, ... ve eşi ..."nin haftadan haftaya para gönderdiğini, parayı Mersin Akbelen postanesinden aldığını, daha sonra bu kişilerin gerekli olduğunu söyleyerek kendisine şirkete ait boş çekleri de imzalattırdığını ancak hiç fatura imzalamadığını, şirketin nerede kurulduğunu dahi bilmediğini, şirkete hiç gitmediğini, daha sonra dolandırılıdığını anladığında bu şahıslarla diyaloğunun kesildiğini, Elazığ"a gittiğini, şirketi ve ortakları bulamadığını, yukarıda ismi geçen şahıslar tarafından dolandırıldığından bahisle haklarında Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduğunu, hazırlık numarasının 2009/10993 olduğunu söyleyerek suçlamayı kabul etmemesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından;
a) Sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturaların asıllarının, bu faturaları kullanan mükelleflerden ve sanığın bağlı bulunduğu vergi dairesinden sorulmak suretiyle, getirtilip dosya içine konulması,
b)Faturaların ve dosya içinde mevcut 22.10.2007 ile 23.10.2008 tarihli yoklama tutanaklarının sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, sanığa, savunmasında işyerine hiç gitmediğini söylediği halde 22.10.2007 ile 23.10.2008 tarihli yoklama tutanaklarında neden imzasının bulunduğunu izah etmesinin istenmesi,
c)Sanığın savunmasında ismi geçen ..., ... ve ... isimli kişilerin CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi ve faturalar ve yoklama tutanakları gösterilerek faturalardaki ve tutanaklardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,
d)..., ... ve ..."nin de faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki ve yoklama tutanaklarındaki yazı ve imzaların sanığa veya ..., ... ve ..."ye ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
e)Faturalardaki ve söz konusu tutanaklardaki yazı ve imzaların sanığa veya ..., ... ve ..."ye ait olmadığının anlaşılması ve/veya faturalar ile yukarıda ismi geçen kişilere ulaşılamaması halinde ise;
aa)Başta Pınar Bulut isimli mükellef olmak üzere faturaları kullanan mükelleflerin CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
bb)Suç tarihlerinde mükellefiyet adına verilen matrahlı KDV beyannamelerinin kimin tarafından verildiğinin de araştırılması, muhasebeci tarafından verildiği tespit edilirse kimliği tespit edilerek tanık olarak olarak dinlenilmesi,
cc)Sanığın savunmasında geçen Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı"na ait 2009/10993 Hazırlık numaralı dosyanın getirtilerek incelenmesi, gerekli belgelerin onaylı örneklerinin dosya arasına alınması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi yasaya aykırı,
2-Kabule göre;
a) Düzenlenen son fatura tarihinin Aralık/2008 olduğu dikkate alındığında, suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan ve 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı yasanın 276. maddesiyle değişik 213 sayılı Kanun"un 359/b maddesinde öngörülen cezanın alt sınırının “3 yıl hapis“ olduğu gözetilmeden, temel cezanın değişiklikten önceki 359/b-1. maddesi uyarınca "18 ay" olarak belirlenmek suretiyle eksik ceza tayini,
b) Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenlemek eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında TCK"nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
c)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından ceza miktarı itibarıyla sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 18.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.